Nasıl oluyor da gazeteler bana hep... "kimliği belirlenemeyen şüpheli" olarak hitap ediyor? | Open Subtitles | كيف يشيرون إلى دائماً بالصحف كمشتبه به مجهول ؟ |
Bu adamın şüpheli olduğuna bu kadar çabuk karar vermemeliyiz. | Open Subtitles | ليس بإمكانك تبرئة هذا الرجل كمشتبه به بهذه السرعة |
Doğru olmasıyla birlikte şüpheli olmamak için de söyleyeceğiniz tek şey buydu. | Open Subtitles | هو الشيء الوحيد الذي أنت يمكن أن تقول للتقليل قابلية نجاحك كمشتبه به. |
Ve siz de konuşmayı reddettiğiniz için sizi şüpheliler arasından çıkaramıyorum. | Open Subtitles | و أنتَ ترفض التحدّث إلينا لذا لا يمكنني استبعادك كمشتبه به |
Cinayet şüphelisi olarak tutuklanmadı. | Open Subtitles | وليس الأعتقال كمشتبه به في جريمة قتل |
Dolayısıyla bir şüpheli olarak yapabileceğim en iyi şey basitçe doğruyu söylemek. | Open Subtitles | لذا، أفضل فصل عمل للأخذ كمشتبه به لسلمبلي يقول الحقّ. |
Parmak izi alırsan adı ve yüzü şüpheli olarak sisteme girecek. | Open Subtitles | إذا ما قمت برفع هذه البصمات، سيكون باسمه، ووجه وسيحصل على سجل إجرامي كمشتبه به |
Bu yüzden atandı. Eğer bir parti üyesi olsaydı şüpheli olarak çoktan yakalanırdı. | Open Subtitles | لذلك السبب بالضبط عُيّن , اذا كان عضواً من الحزب لكان سُجِن كمشتبه به حالئذٍ |
Son seferinde Mary'i neden şüpheli olarak etiketlemediniz? | Open Subtitles | لماذا لم تعلم علي ماري كمشتبه به اخر مرة |
Bir cinayet soruşturmasında şüpheli olduğunuzdan alıkonuldunuz. | Open Subtitles | انت محتجز كمشتبه به فى تحقيق فى جريمة قتل |
Olay yerinde bulunan kan örnekleri var ve biz de sizi şüpheli listesinden çıkarmak istiyoruz. | Open Subtitles | لدينا بعض الدماء من مسرح الجريمة و كنا نأمل ان نستبعدك كمشتبه به |
Sen bir polissin, bu çok açık ama bana şüpheli gibi davranmıyorsun. | Open Subtitles | حسناً، أنتِ شرطيّة، هذا أمر واضح، ولكنّكِ لا تُعامليني كمشتبه به. |
McCombs cinayetinden aklandın, artık şüpheli değilsin. | Open Subtitles | مارتن، لقد تم تطهيرك كمشتبه به في قتل ماككومبس |
Metropolitan Polisi'nde soruşturup, Cameron'ı şüpheli olarak elememi sağlayacak bir şeyler bulurum. | Open Subtitles | سأسأل فى الجوار أطلب من شرطه العاصمه أن تقوم باعطائى شيئا ليستبعد كاميرون كمشتبه به |
Mesajların yarısı bombalamada şüpheli olarak belirlenen kayıp kardeşiyle ilgili yorum isteyen muhabirler. | Open Subtitles | حوالي نصفها من مراسلين أتصلوا كي يحصلوا على تصريح عن شقيقها المفقود بينما تم تسميته كمشتبه به في حادثة التفجيرات |
Temiz ama aşağılanmış. Bana şüpheli gibi göründü. | Open Subtitles | متبع للقوانين لكن مُهان، يبدو كمشتبه به لي. |
Polis bu duruma şüpheli bakıyor ve bir bilgiye sahip olan kişilerin polis merkezi ile iletişime geçmelerini istiyor. | Open Subtitles | الشرطة تعامل هذا كمشتبه به ،وطلبت من أي شخص بمعلومات الإتصال بهم في غرفة الحادث |
şüpheliler listesinden çıkmak istiyorsan bize DNA örneği vermeni tavsiye ederim. | Open Subtitles | حسناً إذا ما كنت تريد من التقليل من شأنك كمشتبه به أقترح عليك أن تعطينا عيّنة لحمضك النووي |
Seni şüpheliler listesinden çıkarmamızı sağlayabilir. | Open Subtitles | الخاتم يمكن أن يساعد في استبعادك كمشتبه به |
- Dan'i şüpheliler listesinden çıkarmaya uğraşıyorum. | Open Subtitles | استبعد دان كمشتبه به تعتقد ان ادن اختطف ابنته. |
Bir polis kaynağı, Nicholas Twisp'i geçtiğimiz eylül Berkeley'de çıkan yangının şüphelisi olarak belirledi. | Open Subtitles | ... قال مصدر في الشرطة حددت نيكولاس Twisp كمشتبه به... ... في حريق هائل أيلول / سبتمبر الماضي في بيركلي في وسط المدينة. |