Yarına Atmaram için sürpriz bir doğum günü partisi ayarlıyorum. | Open Subtitles | غدا عيد ميلاد اتما رام وانا أخطط لحفلة كمفاجأة له |
Biliyorum, bence de bunu sürpriz olarak yapalım. | TED | أنا أعرف، وأعتقد أننا ينبغي الاحتفاظ بهم كمفاجأة. |
Sana Sevgililer Günü'nde sürpriz yapmak için çıplak vücuduma sermiş olduğum suşiyi. | Open Subtitles | السوشي الذي أنتشر على جسمي العاري كمفاجأة عيد الحب |
Hayır Sadece.Bilirsiniz sürpriz gibi olacağını düşünbmüştüm | Open Subtitles | كلاّ , أردتُ فحسب.. أنتَ تعرف ظننتُ , بأنه سيكون كمفاجأة |
Sevgililer Günü sürprizi için sihirbazlık dersleri alıyordum. | Open Subtitles | كنت آخذ دروسًا في السحر كمفاجأة فالنتاين. |
Muhtemelen daha iyi bir iş bulmuştur ve sana sürpriz yapmak istiyordur. | Open Subtitles | ربما وجد وظيفة أفضل، ويريد أن بقدمها لكي كمفاجأة. |
- Ben istedim, sürpriz olarak eğer bitkinden sıkılırsan diye. | Open Subtitles | -أنا فعلت ، كمفاجأة لك -في حال مللت من النبتة |
Hem de sürpriz bir şekilde Danimarka ve Amerikalı girişimcilerle beraber. | Open Subtitles | وآتى كمفاجأة لكل المعلقون الدنماركيين والأمريكييين |
Bakın, bu evi alıp karıma sürpriz yapmak gerçekten çok istiyorum. | Open Subtitles | انظري أنا أريد حقاً شراء هذا المنزل لزوجتي كمفاجأة |
Bu sana belki sürpriz olacak ama, hapishane ziyaretleri kayda alınır. | Open Subtitles | ربما هذا يأتي لك كمفاجأة تم تسجيل زيارة سجن |
Kısa bir süre önce yani şeyden önce sana sürpriz olarak bunu almıştım. | Open Subtitles | لقد أشتريت هذه لأجلك من فترة كمفاجأة كما تعلم |
Bankaların kirli parayı kabul ettiklerini söylemek... ...bana hiç de sürpriz olmayacak, ama karlarını başka yıkıcı yönlerden de ön planda tutuyorlar. | TED | حسنا، أنها لن تأتي كمفاجأة أي بالنسبة لي أن أقول لكم أن المصارف تقبل الأموال القذرة، ولكن الأولوية أرباحها في طرق أخرى مدمرة جداً. |
Yağmurlu bir günün sıkıcılığına karşı sürpriz olarak saklıyorum. | Open Subtitles | مُبقيه كمفاجأة لضيوفى... ضد اليوم ممطر الملل |
Kaptan o sürpriz yapmak istiyordu biz gelene kadar burada kalabilirseniz... | Open Subtitles | ..كابتن ...منذ أرادها كمفاجأة إذا فهل من الممكن أن تبقى ...هنا حتى نأتى لك |
Ama, anlaşılan, gerçekten de gelişim sürpriz olmuş. | Open Subtitles | ولكن و ظاهرياً لقد أتييت كمفاجأة صغيرة |
Belki bunu hoş bir sürpriz olması için saklıyordu. | Open Subtitles | ربّما كان يدّخرها كمفاجأة سارّة |
Bak ne diyeceğim? Hatta bu gece Counting Crows'a iki biletim var, sürpriz olur demiştim. | Open Subtitles | لقد اشتريت تذكرتين لعرض "عدّ الغربان" لليلة كمفاجأة |
Bence dairesine gizlice girdin. Resmi bırakmak ve sürpriz yapmak istedin. | Open Subtitles | أظنّك اقتحمت شقّته لتتركي هذه كمفاجأة |
Hatta içlerinde frambuaz sürprizi bile olabilir. | Open Subtitles | وهناك قليل من التوت عليه كمفاجأة لك |
Doğum günü sürprizi olarak bunu duyuracaktım. | Open Subtitles | كنت سأعلن عن ذلك كمفاجأة في عيد ميلاده |
Bir yıldönümü sürprizi. | Open Subtitles | كمفاجأة لذكرى زواجنا |