Bence bu sebepten kamu malı olarak tabir olunmaları gerekir. | TED | وهذا هو السبب في اعتقادي أنه لابد أن تكون معرفة كملكية عامة |
Kendilerinin bir değerleri olduğunu unutuyorlar ve kendilerini sadece mal olarak görmeye başlıyorlar. | Open Subtitles | يبدائون بتجاهل قيمتهم .. ثم يبدائون برؤية أنفسهم كملكية خاصة |
Biz hepimiz erkekler olarak kadınları daha değersiz görmeyi, onları erkeklerin malı ve objesi olarak görmeyi öğretildik. | TED | لذا فنحن كرجال بصورة جماعية تم تعليمنا أن نقلل من قيمة النساء ، لنراهم كملكية وبضائع للرجال . |
Nişanlanmanın bir kamu malı gibi algılanması çok bezdirici bir şey. | Open Subtitles | شىء مثير للأشمئزاز الطريقة التي يعتبروا بها الخطوبة كملكية عامة |
Sizi bir mülk olarak görmüyorum, Dr. Brennan. | Open Subtitles | أنا لا أراك كملكية أيتها الطبيبة برينان |
İlk olarak, ondan kocanızın evine dinleme cihazı takmasını istediğinizden hiç bahsetmemenizden başlayalım isterseniz. | Open Subtitles | يطلب منك له سلك زوجك المنزل. لم يكن الفصل في المنزل كملكية منفصلة , |
Ben Erişilenler'in büyükelçisiyim ve Koruyucular'la yaptığımız antlaşmaya dayanarak Dünya'yı kendi malımız olarak ilan ediyoruz. | Open Subtitles | ومطالبة الأرض كملكية للــ"ريتش" إستناداَ بمعاهدة الحراس. |
Devlet malı olarak görüyorlardı. Özellikle de değerli eşya olarak. | Open Subtitles | كملكية لدولة، خصوصا الاشياء دات القيمة |
Devletlerin kredi notları size hala karmaşık, küresel finans dünyasının çok küçük bir parçası gibi gözükebilir. Ancak bunun çok önemli bir parça olduğunu ve düzeltilmesinin önemli olduğunu söylemem gerekir. Çünkü devletlerin kredi notu hepimizi etkiliyor. Dolayısıyla bunların kamu malı olarak tanımlanması gerekiyor. | TED | أستطيع أن أقول أن التصنيفات السيادية لا تزال تبدو لكم كقطعةٍ صغيرةٍ جداً من هذا النظام المالي العالمي المعقد جداً، لكنها مهمة جداً، وتعتبر من الاشياء الواجب إصلاحها، لأن التصنيفات السيادية تؤثر علينا جميعاً ، و ينبغي أن تكون معرفةً كملكية عامة. |
"...ferdî ve daimî olarak bağımsız Amerika Birleşik Devletleri'dir." | Open Subtitles | "كملكية فردية وأبدية إلى دولة (الولايات المتحدة الأمريكية) صاحبة السيادة" |
Jacob, Sarah Jean'i kendi malı gibi görüyor. | Open Subtitles | حسنا, جيكوب كان يرى سارة جين كملكية له |
(Alkışlar) Buna, hamile kadınlara kamu malı gibi davranmamak da dahil. | TED | (تصفيق) هذا يدخل ضمن عدم معاملة المرأة كملكية خاصة للمجتمع. |