vatandaş olarak, böyle bir suçu araştırmak görevin değil mi? | Open Subtitles | كمواطن أليس من حقك أن تحقق في مثل هذه الجرائم؟ |
vatandaş olarak taşıdığım sorumluluklar insan öldürmeyi içermiyor | Open Subtitles | مسؤولياتي كمواطن لا تُتضمّنْ أن أقتل من أجل ذلك |
Onu başka hayatlara imrenmeyen, yararlı, kendi kişiliğinde bir vatandaş olarak... topluma kazandıracağımı umuyorum. | Open Subtitles | أتمنى بكل أمانة أن يعود للمجتمع.. كمواطن متزن مفيد من دون أي غموض حول حياته |
Bir ABD vatandaşı olarak birçok açıdan hayatımı, buraya yeni gelenler şekillendiriyor ve muhtemelen sizinki de öyle. | TED | تأثرت حياتي كمواطن أميركي بالقادمين الجدد بطرق شتى، وتأثرت الفرص، وكذلك فرصتك. |
Tutuklanmak benim Vatandaşlık hakkım! Bana adını ve adresini ver, ...ve herşeyi burada unutalım, tamam mı? | Open Subtitles | ـ من حقي كمواطن ان تعتقلني ـ سوف أكتفي بـ |
Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği'nin eski bir vatandaşı olarak... seksle ahlakı birbirine karıştırmam. | Open Subtitles | أؤكد لك كمواطن سابق في الجمهورية الاشتراكية السوفيتية.. ..ليس لدي أي أحكام أخلاقية بشأن الجنس |
Onun "teminatı" avuçlarında, kalbinde, cesaretinde. Bir yurttaş olarak hakkı. | Open Subtitles | و ضماناته تكمن فى يديه ,و قلبه,و شجاعته,و فى حقه كمواطن |
Başkan Carter, ayrıcalıklı bir vatandaş olarak Pyongyang'a uçtu Kuzey Kore lideri Kim Il Sung ile görüştü ve askeri harekatı önleyen bir anlaşma yaptı. | Open Subtitles | كمواطن خاص سافر الرئيس جيمى كارتر الى بيونج يانج اجتمع بقائد كوريا الشمالية كيم ال سونج وعقد صفقة تفادت العمل العسكرى |
Ama öncelikle bir doktor olarak ve ikinci olarak vatandaş olarak ve sonunda üçüncü olarak hasta olarak Fransa'da olduğum için çok mutluyum. | Open Subtitles | لكن كطبيب أولاً كمواطن ثانية وفي النهاية كمريض ثالثاً |
Ben artık değiştim ve düzgün bir vatandaş olarak topluma yeniden girmeye hazırım. | Open Subtitles | وعلى أتم استعداد للاندماج في المجتمع كمواطن رصين |
Yapman gereken de bu zaten. Bir vatandaş olarak görevin bu. | Open Subtitles | يجب أن تفعل ذلك على أيّ حال إنّه واجبكَ كمواطن |
Topluma sorun çıkarmayacak ve meşru bir vatandaş olarak yaşayacağım. | Open Subtitles | لن أكون شخص ضار للمجتمع سأعيش كمواطن ملتزم |
Bir Amerikan vatandaşı olarak oğlumun öldürülmesinden doğan sorumlulukta pay almam gerektiğini hissettim. | TED | وشعرتُ كمواطن أمريكي، أنه يجبُ عليَ تحمل نصيبي من المسؤولية لمقتل ابني. |
Bir İsveç vatandaşı olarak buna hakkım var ama sanırım elçiliğimden koruma istemem anlamsız olur. | Open Subtitles | قل لي مرة أخرى انا نسيتها أود أن أشرح لك ذلك , كمواطن أجنبي انا معنون لحماية سفير بلدي |
Ben sadece Vatandaşlık görevimi yapıyorum. | Open Subtitles | أن أقوم بواجبي كمواطن حريص فحسب. |
Ordunun sivil bir vatandaşı sorgulama yetkisi yoktur. Beni Washington polisine teslim edin. | Open Subtitles | كمواطن ليس لديك أي برهان هنا و سأقدمه للشرطة العاصمة. |
Hayır, avukat olarak değil, yurttaş olarak geldim. | Open Subtitles | كلا ، أنا هنا كمواطن لا كمحام |
Hasım bir ülkede kendinize istihbarat varlığı yaratmaya çalışıyorsanız müttefiklerden birinin yurttaşı kılığına bürünürsünüz. | Open Subtitles | عندما تجند شخص في بلد معادي تظهر كمواطن من الدول الصديقة لهدفك |
Hayatı bağışlanacak, fakat El Dorado vatandaşlarına tanınan hakların hiçbirinden yararlanamayacak. | Open Subtitles | سيكسب حياته، ولكنه يخسر... كافة حقوقه كمواطن لـ(إلدورادو) |