Onların aktivizmlerinden bir araya gelme yeteneğini öğreniyorduk. Sadece problemleri tartışmak için değil çözümleri de tartışmak için. | TED | كنا نتعلم منهم عن أنشطتهم وقدرتهم على التكاتف، ليس فقط مناقشة المشاكل ولكن أيضاً لمناقشة الحلول. |
Henüz farkında değildik, ama erken sonlanan aşkın heyecanlı günlerinde bile acıya nasıl yaklaşılacağını birlikte öğreniyorduk. | TED | لم نكن نعلم بهذا بعد، ولكن حتى مع الأيام المتهورة لحبنا الشاب، كنا نتعلم كيف نتغلب على المعاناة سوياً. |
Ben gidiyordum. - Biz de tam bir teklifin nasıl yasalaştığını öğreniyorduk. Bu bir oylama mıydı? | Open Subtitles | كنا نتعلم فقط كيف يتحول مشروع القانون إلى قانون، أكان هذا تصويت؟ |
Bu çocuk doğduğunda sen ve ben daha kesirleri yeni öğreniyorduk. | Open Subtitles | انا وانت كنا نتعلم الكسور عندما ولد هذا الصبي |
Birbirimizden öğreniyorduk, planlayıp düzenliyorduk bir şeyler yapıyorduk, prototip yapıyorduk ama en önemlisi prototiplerimizi mümkün olduğunca sık suda deniyorduk mümkün olduğunca hızlı başarısız olmak için, bundan ders çıkarmak için. | TED | كنا نتعلم من بعضنا البعض ونهندس، وكنا نصنع أشياء وننمذجها لكن، وبشكل أهم، كنا نجرب النماذج الأولية في الماء بقدر الإمكان، لنفشل في أقرب وقت ممكن، لنتعلم من ذلك. |