Bu üstünde çalıştığınız cihazın taslakları. | Open Subtitles | هذا مخطّط الجهاز الذي كنتم تعملون عليه. |
Atölyede üzerinizde çalıştığınız meşeden oyulduğunu fark ettik. | Open Subtitles | يبدوا أنها نُحتت... . من خشب البلوط الذي كنتم تعملون عليه في المتجر. |
-Evliliğini düzeltmeye çalışıyorsan | Open Subtitles | rlm; - "إن كنتم تعملون على إنجاح الزواج" rlm; |
Evliliğini düzeltmeye çalışıyorsan Ellerini çırp | Open Subtitles | rlm; إن كنتم تعملون على إنجاح الزواج صفقوا |
Hey, sizin fiberoptik kablolarla çalıştığınızı bilmiyordum. | Open Subtitles | ، أنا لم أكن أعلم يارجال أنكم كنتم تعملون بالألياف الضوئية. |
O, özel haklarınızı riske attı. Ki bu yüzden daha fazla çalışıyorsunuz. | Open Subtitles | هو جلب الخطر لتميزكم, والذى كنتم تعملون بجد من أجله. |
Birkaç hafta sonra, patronları, Frank MCClure, onları bir odaya çağırdı ve dedi ki, "Hey, çocuklar, sizden bir ricam var, şu çalıştığınız proje ile ilgili. | TED | بعد مرور بضعة أسابيع في قام رئيسهم ، "فرانك مكلور"، بدعوتهم إلى غرفة والقول : "مهلا ، يا رفاق ، أودّ أن أطلب منكم شيئا بخصوص هذا المشروع الذي كنتم تعملون عليه. |
- Üstünde çalıştığınız şey bu mu? - Evet. | Open Subtitles | -هل هذا هو الذي كنتم تعملون عليه؟ |
Profesör Keating'in kocasının üstünde çalıştığınız davanın baş şüphelisi olması biraz garip olmalı. | Open Subtitles | يجب ان يكون محرجا نوعا ما (أن تعلموا أن زوج البروفيسورة (كيتنغ هو المشتبه الرئيسي به في قضية كنتم تعملون عليه |
Evliliğini düzeltmeye çalışıyorsan Ellerini çırp | Open Subtitles | rlm; إن كنتم تعملون على إنجاح الزواج صفقوا." |
Başkan Yardımcısı, Teşkilâtı yönetirken birlikte çalıştığınızı duydum. | Open Subtitles | علمتُ أنّكم كنتم تعملون معا عندما كان يديرُ الوكالة، نائب الرئيس. |
Son zamanlardaki haberleri yapmak için ne kadar çok çalıştığınızı biliyorum. | Open Subtitles | وأنا أعلم مدى صعوبة الأمر عليكم مؤخرا فقد كنتم تعملون على تغطية آخر أخبار المجال |
İki haftadır çatıda çalışıyorsunuz, hatta daha fazla oldu. | Open Subtitles | حسناً, نظر, أنت تعرفوا يا شباب أنتم كنتم تعملون عليه لمدة أسبوعين الآن, و أطول من هذا |
Madem ki kaçırılan çocukları bulmaya çalışıyorsunuz, o halde ben bu seçimi yapmak zorunda kalmadan gidip onları bulun. | Open Subtitles | إذا كنتم تعملون من أجل مصلحة الأطفال المُختَطفين عليكم بالعثور عليهم قبل أن اضطر إلى اتخاذ ذلك القرار |