Arkadaşım Meursault kendimle ilgili yalandığım bütün şeyler sen onlarda haklıydın, yalan söyledim. | Open Subtitles | شربت الكثير من الخمر وأنكرت الكثير عن نفسي، كنتِ محقة بشأنهم وقد كذبت |
Tüm niyetim buydu. Cidden. Ama sen haklıydın. | Open Subtitles | هذا كل ما عنيته، بأمانة ولكنكِ كنتِ محقة |
Hep kendi bildiğimi yaptığımı söylerken haklıydın. | Open Subtitles | كنتِ محقة عندما أخبرتيني بأن يجب لا أفعل ذلك. و الذي بسببه، حل كل هذا بنا. |
Sen Haklıymışsın. Okulda daha sıkı çalışmamı söylemiştin. | Open Subtitles | لقد كنتِ محقة لقد قلتِ بأن علي الدراسة أكثر |
Biliyor musun, bu program konusunda Haklısın. İzlemeden duramıyorum. | Open Subtitles | أتعلمين , كنتِ محقة بشان هذا البرنامج لا يمكنني التوقف عن مشاهدته |
Muhtemelen, diğer büyüler konusunda da haklıydın. Aptalcaydılar. | Open Subtitles | انا متأكدة أنكِ كنتِ محقة بشأن التعويذات الأخرى, كان غبياً فقط. |
Sen haklıydın. Uzun zaman önce vazgeçmeliydik. | Open Subtitles | كنتِ محقة كان يجب أن نترك بعضنا منذ زمن طويل |
Harika! haklıydın, doğruluk granülleri beni özgürleştirdi. | Open Subtitles | عظيم، فقد كنتِ محقة رذاذ الحقيقة جعلني حره |
Her konuda haklıydın. Seni daha iyi bir yere götürmeliydim. | Open Subtitles | لقد كنتِ محقة بشأن كل شيء كان يتوجب على أن آخذكِ إلى مكان أفضل |
Biliyor musun? Buradaki okul konusunda haklıydın. Kontrol ettim. | Open Subtitles | أتعلمين ، لقد كنتِ محقة بخصوص المدرسة هنا لقد تفحصتها ، و وجدتها جيدة |
Bana bir iyilik borçluydu. Nedenini hiç sorma. Ama baban hakkında haklıydın, canımın içi. | Open Subtitles | رودريجو، فهو مدينٌ لي، لا تتساءلي عن السبب، لكنكِ كنتِ محقة بشأن أبيكِ يا عزيزتي |
Oh, haklıydın. O giysi senin üzerinde daha iyi durmuş. | Open Subtitles | لقد كنتِ محقة انتِ افضل كثيراً بهذا الزى |
Sen haklıydın. Sana inanmadığım için çok üzgünüm. | Open Subtitles | كنتِ محقة في كل شي أنا آسف لأني لم أصدقكِ |
Bu konuda haklıydın. | Open Subtitles | كنتِ محقة بشأن المال إنّ تعلق الأمر بذلك |
Daima haklıydın, Aşk ile iş el ele yürüyemez. | Open Subtitles | لقد كنتِ محقة فيما قلته, الحب والعمل لا يمكن أن يجتمعا |
Keşke yapabilseydim, ama beni sürgün etme konusunda haklıydın. | Open Subtitles | أتمنى لو أستطيع لكنكِ كنتِ محقة في إقصائي |
Haklıymışsın, benimle alakası yokmuş. | Open Subtitles | حسنًا لقد كنتِ محقة ، إن الأمر لا يتعلق بي |
Önemli mi bilmiyorum ama onun hakkında Haklıymışsın. | Open Subtitles | إن كان هنالك مايستحق أعتقد بأنك كنتِ محقة بشأنه |
Göründüğü üzere Haklıymışsın. İşimden nefret ediyormuşum. | Open Subtitles | لقد كنتِ محقة لقد كنت أكره هذه الوظيفة |
Haklısın, emin olmak için BT çektirelim sonuçlara bakmak için burada olacağım. | Open Subtitles | كنتِ محقة, أجري أشعة مقطعة لنتأكد وسأبقى حتى أرى النتائج |
Mesaj atmamakta haklı olabilirsin çünkü utanç verici bir durumdu bu. | Open Subtitles | ربما كنتِ محقة انك لم تراسلينني .. لإن ذلك كان محرجاً |
Eğer haklıysan gerçekten ikinci bir bomba varsa... | Open Subtitles | وإذا كنتِ محقة إذا كان هناك قنبلة آخرى بالخارج |
Haklıydınız. Kanıtlamaya çalıştığım şey... | Open Subtitles | أنتِ كنتِ محقة ، أنا كنت فقط أحاول اثبات |
Sihirli sular hakkında yanılmamışsın, DG. | Open Subtitles | كنتِ محقة بشأن المياة السحرية (يا (دي جي |