saklanıyordum. O beni buldu. Sonra peşimden geldi ve öylece durdu. | Open Subtitles | كنت أختبئ و وجدني كان قادماً في اتجاهي ثم توقف فجأة |
Sanki kimse beni göremeyecekmiş gibi ebeveynlerimin arkasına saklanıyordum. | TED | كنت أختبئ خلف والداي حتى لا يراني أي أحد. |
Eee, herşey olduğunda mutfakta saklanıyordum. | Open Subtitles | حسناً ، كنت أختبئ في المطبخ عندما حدث الأمر |
Gücünü toplayana dek onu orada saklarız. | Open Subtitles | كنت أختبئ هنال عندما يجنّ جنونه عليّ |
Endişelenme evlat. Burada çalışırken ben de buraya saklanırdım. | Open Subtitles | لا تقلق, كنت أختبئ هنا عند عملي بهذا المكان, أصبحت طبيبة مداومة الآن |
"Bunca zamandır Bayan Mitzi'nin okulunda saklanıyordum. | Open Subtitles | و خلال كل هذا الوقت كنت أختبئ في مدرسة الآنسة ميتز |
En iyi arkadaşlarım Ho Ho ve Ding Dong ile evin içinde saklanıyordum. | Open Subtitles | كنت أختبئ في شقتي مع صديقاي المفضلان هو هو ودينج دونج |
Bütün gün merdiven boşluğunda saklanıyordum. Tahmin et o merdivenler nereye gidiyor. | Open Subtitles | إذًا كنت أختبئ بالسلالم طوال اليوم، خمّني اين تذهب تلك السلالم. |
Kütüphanede saklanıyordum. Artık gitmiştir dedim. | Open Subtitles | كنت أختبئ في المكتبة ظننتها سترحل بهذا الوقت |
Yanlış kişiden saklanıyordum. | Open Subtitles | كنت أختبئ من الشخص الخطأ في سكون |
Boş odadaki dolapta saklanıyordum ve... | Open Subtitles | ـ فى الواقع كنت أختبئ فى خزانة الملابس |
- pekala, boş odadaki dolapta saklanıyordum ... | Open Subtitles | ـ فى الواقع كنت أختبئ فى خزانة الملابس |
saklanıyordum ama orada olduğumu biliyorlardı. | Open Subtitles | . كنت أختبئ , لكنهم عرفوا بوجودي |
İklim değişimi ve birçok eşitsizlik konusunda endişeliydim, gidip bir sürü insanla konuşacaktım, fakat bu beni gerginleştirdi ve enerjim tükendi ama yaptım, çünkü endişeliydim, fakat yorgun olduğum için tuvaletlere saklanıyordum ve takım arkadaşlarımın bağlılığımdan şüphe etmemelerini, kaytardığımı düşünmelerini istemiyordum. | TED | وكنت أهتم بشدة بتغير المناخ وبأوجه التفاوت العديدة، لذا كنت أذهب وأتحدث مع الكثير من الناس، وهو ما جعلني متوترة واستنزف طاقتي، ولكنني فعلت هذا لأني اهتممت، ولكني كنت أختبئ في الحمام لإرهاقي، ولم أرغب أن يشكك زملائي في التزامي بالقضية، باعتقادهم أني كنت أتكاسل في العمل. |
sokağın başında bir bina girişinde saklanıyordum. | Open Subtitles | كنت أختبئ فى مدخل قريب من هنا |
Gücünü toplayana dek onu orada saklarız. | Open Subtitles | كنت أختبئ هنال عندما يجنّ جنونه عليّ |
Sürekli buraya saklanırdım. | Open Subtitles | كنت أختبئ فيه على الدوام. |