Masamda oturuyordum, bir telefon geldi. | Open Subtitles | كنت اجلس فى مكتبى وجاءتنى مكالمة من اعلى |
Bir gün rahat rahat oturuyordum ki artık hiç oturmuyorum. | Open Subtitles | ، كنت اجلس جيدا في السابق . اما الان فقد حرمت هذا الامر |
Önünde oturuyordum. | Open Subtitles | انه دم الوزير, لقد كنت اجلس أمامه مباشرةً |
O salıncağa saatlerce oturur hiç sallanmazdım. | Open Subtitles | كنت اجلس على تلك الارجوحة لساعات , بدون ان اتأرجح في النهاية |
Futbol maçları sırasında oradaki tepenin üzerinde tek başıma otururdum. | Open Subtitles | أثناء مباريات كرة القدم كنت اجلس على التلة هناك لوحدي |
Ve derste otururken -- kimsenin benden uçak çizmem istemediği derslerdi meğerse -- | TED | وعندما كنت اجلس في الصف حيث لم يطلب مني احد رسم طائرة تفاجات |
Öylesine oturuyordum, sonra da dedim ki, n'olacak ki? | Open Subtitles | كنت اجلس في مكان قريب , فاعتقدت ماذا بحق الجحيم؟ |
Bir akşam barakada, tembel tembel oturuyordum, sadece eve bakıp annemin İncil dersim için çıkıp gelmesini bekliyordum. | Open Subtitles | كنت اجلس في الخارج والبس حذاءا واحدا وكل ما افعله هو لا شيء فقط احدق النظر في الحائط منتظرا خروج امي لتعطيني درسا دينيا في الانجيل |
Evde öyle hiçbir şey yapmadan oturuyordum, sonra ben-- | Open Subtitles | ... كنت اجلس فى المنزل لا افعل شئ ، لذا انا |
Bir sene önce, neredeyse tam bu saatte tam da bu masada ve şu koltukta oturuyordum. | Open Subtitles | منذ سنة بالضبط وفي نفس هذه الدقيقة كنت اجلس على نفس الطاولة -على ذلك الكرسي |
Bankta oturuyordum, | Open Subtitles | كنت اجلس على المقعد |
Otelde arkanızda oturuyordum. | Open Subtitles | كنت اجلس خلفك في الفندق |
Bütün gün burada oturuyordum ben. | Open Subtitles | لقد كنت اجلس هنا طيلة اليوم؟ |
Kapımın önünde oturur tüm gün ve gece onu izlerdim. | Open Subtitles | كنت اجلس في شرفتي و اشاهده طوال الوقت |
Tam şuraya oturur Rawhide'ı ve Have Gun-Will Travel'ı izlerdim. | Open Subtitles | كنت اجلس هناك "حلقات مسلسل "راوهايد "ومسلسل " هاف جن .. ويل ترفل |
Caddy olarak çalıştım, golf sahasına gidip insanların golf takımlarını taşırdım. Ama golf sahamızda bir tepe olduğunu, 13. delikte devasa bir tepe bulunduğunu fark ettim. İnsanlar çantalarını asla o tepeye taşıyamazlardı. Ben de bir sandalyede oturur ve | TED | ومن ثم عملت في ملاعب الغولف .. كنت اساعد لاعبي الغولف ووجدت ان هنالك تلة واحدة عند الحفرة ال13 في الملعب وقد كانت تلة مرتفعة جدا وكان الناس لا يصعدون الى هناك بسبب ثقل حقائبهم لذا كنت اجلس هناك ..على كرسي صغير |
Bu yüzden, çoğunlukla barakada otururdum. | Open Subtitles | لذلك كنت اجلس اغلب وقتي في السقيفة |
Verandanın önünde otururdum. | Open Subtitles | كنت اجلس على الشرفه |
Otobüste otururken, son üç haftadaki seyahatimi düşündüm. Harika zamanları. | Open Subtitles | بينما كنت اجلس بالحافله فكرت برحلتي خلال الثلاثة اسابيع الماضيه |
Otobüste otururken, son üç haftadaki seyahatimi düşündüm. | Open Subtitles | بينما كنت اجلس بالحافله فكرت برحلتي خلال الثلاثة اسابيع الماضيه |
Ben de buraya gönderildim. Her gece, odamda yalnız otururken ...babama acıyordum. | Open Subtitles | لهذا تم ارسالي هنا كل ليلة كنت اجلس وحيدة في غرفتي |