Fransa'da, St. Tropez'de. Bir süre orada yaşadım sayılır. | Open Subtitles | في فرنسا في سانت تروبيه كنت اعيش هناك لفترة من الزمن |
Son 20 yılımı izinliymişim gibi yaşadım. | Open Subtitles | لقد كنت اعيش في أخر عشرين سنة وكأنها عطلة الشاطئ |
Yedi yıldır bu ülkede yaşıyorum. | Open Subtitles | انظروا، لقد كنت اعيش في هذا البلد لمدة سبع سنوات |
Zihnine bir geçmiş yükleyebilirsiniz ama ben o kızla yaşıyorum. | Open Subtitles | ربما انك انزلت تاريخا في عقلها لكنني كنت اعيش مع تلك الفتاة |
Ancak bu muntazam yaşam tarzına girmeden önce ailemle birlikte Doğu Tibet'te yaşıyordum. | TED | ولكن قبل أن أدخل هذه الحياة الرسمية . كنت اعيش في التبت الشرقية مع أسرتي. |
Ben senin yaşındayken, Bir dublex'te yaşardım! | Open Subtitles | عندما كنت فى مثل عمرك , كنت اعيش فى منزل بدورين |
Pariste yaşarken gördüğüm bir operetten: | Open Subtitles | شاهدتها في الاوبريت عندما كنت اعيش في باريس |
Sekiz sene boyunca sana üç kilometre mesafede yaşadım baba. | Open Subtitles | لقد كنت اعيش على بعد اقل من ميلين منك لإكثر من ثمان سنوات يا أبي |
Bunca yıl Banarasta nasıl yaşadım zannediyorsun. | Open Subtitles | هذه الطريقه التكي كنت اعيش بها في بيناراس لسنوات |
Savannah bir melekti. Resmen burada yaşadım. | Open Subtitles | سافانا كانت ملاك انا عمليا كنت اعيش هنا |
Beş yıl boyunca, doktorlarımın tercihlerine göre yaşadım. | Open Subtitles | لمدة5 سنوات, كنت اعيش حسب رأي الأطباء |
Beş yıl boyunca, doktorlarımın tercihlerine göre yaşadım. | Open Subtitles | لمدة5 سنوات, كنت اعيش حسب رأي الأطباء |
11 yıldır bu ihtimalle yaşıyorum. | Open Subtitles | لقد كنت اعيش مع ذلك الاحتمال للأحد عشر عاما الماضية |
Tabii. 15 yaşımdan beri Joseon'da yaşıyorum. | Open Subtitles | بالطبع لقد كنت اعيش فى جوسون و انا بعمر الخامسة عشر |
Uzun zamandır burada tek başıma yaşıyorum ki, Tanrı ile muhabbet edebiliyorum. | Open Subtitles | كنت اعيش هناك في رأسي ...لفترة طويلة، إنه مثل استطيع التحدث إلى إلهي |
Bir süredir bataklıkta yaşıyorum ve sarmaşıklar vasıtasıyla Zaofu'yu izliyorum. | Open Subtitles | -لقد كنت اعيش في المستنقع وكنتاتابعزاوفوعنطريق الكروم. -هذا مقنع |
Çıktığımdan beri Phoebe ile yaşıyorum. | Open Subtitles | لقد كنت اعيش مع فيبي منذ اطلاق سراحي |
Boktan bir anahtarlık gönderdiler, bu arada bir kutuda yaşıyordum. | Open Subtitles | كل ماحصلت عليه هو سلسلة مفاتيح سيئة وفي ذلك الوقت كنت اعيش في صندوق |
Trudy'nin başına gelenleri duyduğumda New York'ta yaşıyordum. | Open Subtitles | انا كنت اعيش في نيويورك عندما سمعت الاخبار عن ترودي |
Ailemle yaşıyordum tabii ki ve odamı küçük kardeşimle paylaşıyordum. | Open Subtitles | كما تعلمون, كنت اعيش مع عائلتي , طبعاً و أتشارك بالغرفة مع أختي كريستي لقد كانت حينها بالخامسة وبذلك الوقت تشاركنا.. |
Gerçekten de öyleydim. Cebimde metelik olmadan köprü altında yaşardım. | Open Subtitles | أنني كنت اعيش تحت طريق سريع دون وجود أي مال في جيبي ؟ |
Ben New York'ta yaşarken trafik bu kadar beter değildi. | Open Subtitles | حسنا المرور لم يكون مكتظ بهذا القدر عندما كنت اعيش في نيويورك |