Madem en kötüsüne hazırsın... İşte geliyor. | Open Subtitles | منذ كنت على استعداد للأسوأ ، يتعلق الأمر هنا |
Tamam, bence artık ıkınmaya hazırsın. | Open Subtitles | حسنا، أعتقد أن كنت على استعداد البدء في دفع. |
Sana bunu, Patrick'in asla yapmayacağı şekilde öğrettim, yani şimdi hazırsın. | Open Subtitles | لقد كنت تدرس بطريقة باتريك لم يستطيع, وهو ما يعني كنت على استعداد. |
Küçük bebeğinle yapmayı düşündüğün şeyler varsa, ben hazırım. | Open Subtitles | الطفلة على استعداد إذا كنت على استعداد لتهز طفلتك |
Artık çıkıp dünyayla tanışmaya hazırdın. | Open Subtitles | ثم كنت على استعداد ل الخروج ومواجهة العالم. |
Çünkü eğer ölüme hazırsanız, yaşamaya da hazırsınız. | Open Subtitles | لأنه إذا كنت على استعداد للموت فانت على استعداد للعيش |
Gerçekten konuşmak için hazır olduğuma emin değilim. | Open Subtitles | لست متأكدا حقا ان كنت على استعداد للنقاش |
hazırsın Becaca. Sen ve Claire, hazırsınız. | Open Subtitles | كنت على استعداد, بيكا, أنت وكلير, كنت على استعداد, |
Gitmeye hazırsın değil mi tatlım? | Open Subtitles | كنت على استعداد للذهاب، ليست لك، والعسل؟ |
Yani iş bu noktaya gelirse onu durdurmaya hazırsın. | Open Subtitles | لذلك كنت على استعداد لمنعها اذا وصل الامر الى ذلك. |
Yeni yolu öğretmeye hazırsın. | Open Subtitles | كنت على استعداد لتدريسه طريقة جديدة. |
Sanırım toner satmaya hazırsın. | Open Subtitles | - أوه. - لذلك أعتقد أن كنت على استعداد لبيع الحبر. |
Artık dinlemeye hazırsın sanırım. | Open Subtitles | أعتقد كنت على استعداد للاستماع الآن. |
"Kendinden daha yaşlı birine şans vermek istiyorsan, ben tanışmaya hazırım." | Open Subtitles | إذا كنت على استعداد لتجربة رجل كبير، " "دعنا نتقابل و نرى ما سيحدث" |
Ben paket teklife hazırım. | Open Subtitles | كنت على استعداد لتقديم صفقة شاملة |
Erzaklardan bolca varken insanları göndermeye hazırdın. | Open Subtitles | كنت على استعداد لإرسال الناس للخارج لأجل الطعام بينما لديك الكثير منهُ. |
Bu sabah Hassan'nın Limuzin'inde ölmeye hazırdın. | Open Subtitles | كنت على استعداد للموت في ليموزين (حسان) في وقت سابق من اليوم |
Bunun için hazırsınız. | Open Subtitles | كنت على استعداد لذلك. |
Eğer denemeye hazırsanız Bay Bucksey, biz de yardım etmek için buradayız. | Open Subtitles | إذا كنت على استعداد للمحاولة يا سيّد بغزي، |
Eğer zaten ciddi bir konuşma yapmaya hazırsanız. | Open Subtitles | إذا كنت على استعداد لإجراء محادثة حقيقية. |
Ama bazen cevaplar için hazır mısın merak ediyorum. | Open Subtitles | لكنني أتساءل أحياناَ إذا كنت على استعداد للحصول على إجابات |
Pekala bebeğim, babacığınla işteki ilk günün için hazır mısn? | Open Subtitles | كل الحق، طفلة، كنت على استعداد ليومك الأول في العمل مع الأب؟ |