Tam da size Euro'nun uzun vadede finansal kapasitesini sormuştum. | Open Subtitles | حسنا كنت على وشك أن أسألك عن رأيك عن فائدة اليورو على المدى الطويل |
Tam da çay yapmak üzereydim. Biraz ister misiniz? | Open Subtitles | كنت على وشك أن تجعل بعض الشاي هل تريد بعض؟ |
Ben de seni aramak üzereydim. Oturma odası duvarın için özür dilerim. | Open Subtitles | كنت على وشك أن أتصل بك، أنا آسف على جدار غرفة الجلوس |
Lütfen inan bana. Dün gece sana söylemek üzereydim, ama... | Open Subtitles | أرجوك صدقيني ، كنت على وشك أن أخبرك الليلة الماضية |
Bunun bir tetikçi tarafından Neredeyse vuruluyor olmanla ilgisi var. | Open Subtitles | هذا بشأن أنك كنت على وشك أن تقتل ببواسطة قناص |
Ben de tam aynı şeyi söyleyecektim. Onlar benim de arkadaşım. | Open Subtitles | كنت على وشك أن أفعل فهما صديقاي أنا أيضاً |
Aynı şeyi Ben de sana söyleyecektim. | Open Subtitles | هل تعلم لقد كنت على وشك أن أقول نفس الشئ لك .. |
Az kalsın başarıyordun, evlat. Az kalsın yapıyordun. Bu senin ilk üçlün. | Open Subtitles | كدت أن تفعلها يا فتى كنت على وشك أن تؤدى أول ثلاثية |
Ben Tam da bir milyonluk kasık modeli olmak üzereydim! | Open Subtitles | كنت على وشك أن أصبح عارض أزياء للملابس الداخلية بمليون دولار |
Tam da kendime içki hazırlamak üzereydim.İster misin? | Open Subtitles | كنت على وشك أن أجعل نفسي شرب. اريد واحدا؟ |
Aslında aksi yöndeki çabalarına rağmen Tam da sinirime dokunmamaya başlamıştın. | Open Subtitles | في الواقع كنت على وشك أن آخذك بعين الاعتبار بغض النظر عن كل شيء |
Tam da size vergimi ödeyecektim! | Open Subtitles | لقد كنت على وشك أن أدفع جبايتي إليك |
Tam onun kutusunu atmak üzereydim ki pilleri yere düştü. | Open Subtitles | كنت على وشك أن أتخلص من الصندوق عندما سقطت منه البطارية |
Asılmak üzereydim. İyi bir fikir gibi geldi. | Open Subtitles | كنت على وشك أن يتم شنقى, ولقد بدت كفكره جيده وقتها |
- Seni aramak üzereydim. - Uçaktan mı? | Open Subtitles | ـ كنت على وشك أن أتصل بكي ـ من أين، مِنْ الطائرةِ؟ |
Kameralarımı parçalayanları buldum bende tam seni aramak üzereydim. | Open Subtitles | ظريف.لقد اكتشفت لتوى من دمر كاميراتى كنت على وشك أن أخبرك |
Onu takip ettiğim için Neredeyse ölüyordun ama ben onu yine takip ettim. | Open Subtitles | ...لقد كنت على وشك أن تُقتل لأنك كُنت تتبعهُ ولكنني تبعتهُ مرة أخرى |
Neredeyse kendim kesmeye başlayacaktım. | Open Subtitles | أنا كنت على وشك أن أبدأ بتقطيع والتكعيب، نفسي. |
Garip Doktor, ...Ben de tam aynı şeyi söylemek üzereydim. | Open Subtitles | هذا غريب,دكتورة كنت على وشك أن أقول نفس الشئ |
- Ben de tam seni aramak üzereydim. - Senin burada ne bok işin var? | Open Subtitles | ـ مرحبا ، كنت على وشك أن أطلبك ـ ماذا تفعل هنا بحق الجحيم؟ |
Ben de sana aynı şeyi soracaktım. | Open Subtitles | هذا نفس ما كنت على وشك أن أقوم بسؤالك عنه؟ |
İlginç bir biçimde Ben de sana bunu soracaktım. | Open Subtitles | حسنا ، الغريب ، كنت على وشك أن أسألك ذلك |
Az kalsın kusacaktın, ama kusmadın. | Open Subtitles | وبعد ذلك كنت على وشك أن تتقيـأ، لكنّك لم تفعـل |