ويكيبيديا

    "كنوع من" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • çeşit
        
    • bir tür
        
    • olsun diye
        
    • olarak
        
    • Bir nevi
        
    Ve böylece siber-suçlular CarderPlanet bir çeşit süpermarket olmaya başadı, TED و لذلك أصبح كاردر بلانت كنوع من المتاجر لمجرمي الانترنت.
    bir tür sebep olma, bir çeşit insandan insana bulaşma. TED كنوع من التقليد ، نوع من الإنتقال من شخص لآخر.
    Bu ışık tellerini üretir, muhtemelen bir tür savunma olarak. TED انها تنتج حزماً من الضوء كنوع من انواع الدفاع عن النفس
    Sen bile değişklik olsun diye olmadığın bir kişi gibi giyineblirsin. Open Subtitles طبعاً يمكنكم ارتداء ملابس غير التي ترتدونها عادة كنوع من التغيير
    Şöyle bir bakmanızı ve grup yemini olarak imzalamanızı istiyorum. Open Subtitles و أريدكم أن تراجعوها و توقعوها كنوع من التضامن الجماعي
    Beyinlerimizin daha iyi görmesi için, Bir nevi insani sezgilerimizi tatmin etmek adına RGB (kırmızı-yeşil-mavi) kullanıyor olmamız komik. TED ومن المضحك أننا نستخدم آر جي بي فقط كنوع من الإرضاء لحدسنا الإنساني، حتى نستطيع أن نرى أدمغتنا بشكل أفضل.
    Yada onları şekere batırıp bir çeşit tatlı adı altında servis yapabilirsin. Open Subtitles ويمكن أن تنثر عليها مسحوق السكر ويمكن أن تقدم كنوع من الحلوى
    Şifrenin altındaki bu kod orada bir çeşit imza olarak duruyor. TED تلك الشفرة هناك اسفل الترميز كنوع من التوقيع
    Kanaryalar bir çeşit biosensör gibi madenlerde kullanılırlardı. TED كان يتمّ استخدام طيور الكناري كنوع من أجهزة استشعار للعوامل البيولوجية في المناجم.
    Bir topluluğun bir çeşit ortak aklı olarak düşünebilirsiniz, ama çok özel bir tür topluluk. TED يمكن أن تفكر فيها كنوع من أنواع حكمة الجماعة و لكن نوع خاص من الجماعات
    Kanserin bu kötü huylu türlerini bir çeşit çizgi romandaki kötü karakterler olarak düşünebiliriz. TED يمكننا التفكير في أن هذه الأنواع السرطانية العدوانية هي كنوع من الأشرار ذوي القوة الخارقة في كتاب فكاهي.
    Yani başta konuşma vardı, daha sonra yazı geldi, bir tür beceri şeklinde. TED إذا أولاً أتى الكلام ، ومن ثم أتت الكتابة كنوع من المهارة
    Bu bir tür kasıtlı beceriksizlik şiiridir. TED انه كنوع من الشعر الخاص بالغرابة المقصودة
    Bilimi de bir tür jüri olarak düşünebiliriz, ama çok özel bir tür jüri. TED يمكننا أيضا أن نتصور العلم كنوع من هيئة المحلفين و لكنها هيئة خاصة جدا من المحلفين
    Aynı zamanda, bu bizi asıl konudan uzaklaştırıyor. Ve bu bir tür iç gıcıklayan bir durum yaratır. TED وفي نفس الوقت, يبعدنا عن الموضوع الحقيقي وهذا يعمل كنوع من الاثارة
    Takmaya zorladılar, bir tür şaka olsun diye. Open Subtitles لقد ارغمونى على ارتداؤه وجعلوا ذلك كنوع من الدعابه
    Değişiklik olsun diye gidip onları arayabiliriz. Open Subtitles يمكننا أن نذهب للبحث عنهم كنوع من التغيير
    Kız arkadaşıma şaka olsun diye bu düğmeyi verecektim. Open Subtitles لقد كنت سأعطي صديقتي هذه الشارة كنوع من المزاح.
    Bu sadece eğlenmek için. Araştırma geliştirme çalışması olarak başladı. Open Subtitles لقد إبتدت في بيعها كنوع من دراسة السوق و الأذواق
    Kati, modaya istinaden, Diana'ya, sarmal kıyafetleri nohut köftesi gibi gözüküyor derken bunu aslında bir iltifat olarak kullandığımı söyle. Open Subtitles ،كايتي ، تتولي أمور الموضة أخبري ديان أنني عندما قلت .. ان ملابسها تشبه الفلافل قدت ذلك كنوع من المجاملة
    Reebok için ayakkabı da yaptım, kıyafet için Bir nevi hobi olarak. TED صممت أحذية لشركة ريبوك كذلك، كنوع من الهواية في الاكسسوارات.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد