Ama onu size hediye olarak verebilirim tabi. | Open Subtitles | ليس لى حاجه للمال لكن ربما أمنحه لك كهديه |
Tanrıdan bir hediye olarak kabul ettiğim kızı... kendi çıkarımda kullandım. | Open Subtitles | الفتاه التي تزوجت و قبلتها كهديه من الله استغليتها في اعمالي انا استحق اللعنه |
Bu bir hediye. Hayır. Eğer hediye olarak verseydim, erkekliğine saldırı olarak algılayabilirdin. | Open Subtitles | لا,لماذا,لا,لو أعطيتك الكِتاب كهديه رُبما تعتقد بأن هذه إهانة لرجولتك |
Seattla'daki Spring Sokak'ta eşine düğün hediyesi olarak. | Open Subtitles | فى بدايه شارع الربيع فى منتصف مدينه سياتل كهديه زواج الى زوجته |
Ve sağdıçlıktan çekildim çünkü düğün hediyesi olarak video kaydı yapıyorum. | Open Subtitles | وأنا لم أترشح لأكون الأشبين لأنى أصنع فيديو كهديه زواج |
- Huh! Hayır hayır hayır, bu çok yanlış. Bu şeyden asla bir hediye olmaz | Open Subtitles | لا لا لاهذا خطأ كليتا هذا الشيئ لا يصلح كهديه |
Aidat olarak da, Konsül'ümüze, tabii ki şahsi bir hediye olarak... ayda 48,000 denari. | Open Subtitles | من اي أرباح يحددها المجلس كهديه شخصيه 48000 دينار شهرياً - 35. |
hediye olarak, ona geyiğin boynuzlarını göndeririz. | Open Subtitles | سنرسل له القرون كهديه |
Buraya hediye olarak bırakıldı. | Open Subtitles | وصل الى هنا كهديه |
hediye olarak saklayacağım. | Open Subtitles | ساحتفظ بها كهديه |
Tatiller için bir hediye olarak sana bu bileti vereyim. | Open Subtitles | كهديه لك بمناسبه العطله |
Size onları hediye olarak vereceğim. Sizi koruması için. | Open Subtitles | سأعطيها لك كهديه , لتحميك |
Zaten evi yeniden inşa edeceğinize göre gecikmiş olan "yeni eve taşınma hediyesi" olarak sizin için onu biz yaptırabiliriz. | Open Subtitles | بما أنك تعيد البناء على أى حال يمكننا أن نركبه لك كهديه مسبقة لترحيب بالبيت |
Bu evi kızıma düğün hediyesi olarak alıyorum. | Open Subtitles | سأشتري هذا المنزل كهديه لزفاف ابنتي |
Ona düğün hediyesi olarak yağlı bir boşanma tazminatı aldı. | Open Subtitles | حصل لها على تسويه كبيره كهديه زواج لها |
Teşekkürler/Özür dilerim hediyesi olarak. | Open Subtitles | . كهديه للعتبير عن الشكر والاسف |
Ben Mike and Molly'ye düğün hediyesi olarak bir şişe şampanya vermiştim. | Open Subtitles | كهديه لزواجهما. |
Trudy Teyze onu bize düğün hediyesi olarak verdi? | Open Subtitles | اعطته لنا كهديه لزواجنا؟ |
Hayır hayır hayır, bu çok yanlış. Bu şeyden asla bir hediye olmaz | Open Subtitles | لا لا لاهذا خطأ كليتا هذا الشيئ لا يصلح كهديه |
İlk Skinwalker, Amerikan yerlisiydi ve kurdun gücünün bir hediye olduğuna inanmıştı. | Open Subtitles | عندما جاء بائعو الجلود الى اميركا تركو قوتهم فى الذئاب كهديه |