Manitol, kortizon ve başka şeyler daha gerekirmiş. | Open Subtitles | انه يحتاج مينيتوال كورتيزون وأشياء أخرى مختلفة |
kortizon'a alışmamam gerektiğini ama bir kortizonun beni öldürmeyeceğini söyledi. | Open Subtitles | لقد قال أن لا أكررها لكن جرعه كورتيزون واحده لن تقتلنى |
Neler olduğunu anlamadan kortizon iğnesi vuramam. | Open Subtitles | حسنا، لا يمكنني أن أعطيك حقنة كورتيزون حتى أرى ماذا يحدث |
Size kortizon kremi yazabilirim ama baş etmek için meditasyonu da düşünebilirsiniz. | Open Subtitles | يمكنني أن أصف لك كريم كورتيزون... ولكنك هل اعتبرت التأمل وسيلة للتأقلم؟ |
Ona Arapça anlat sen, 50 yıl önce kortizon falan olmadığı dönemlerde, birisi kafasına ciddi bir darbe aldığı zaman, yani çok ağır bir darbe, 2-3 saat içinde ölür deselerdi... tüm Irak'ın en büyük alimi ne yapıyordu? | Open Subtitles | ... أخبره انه قبل خمسون عاما .. الاعراب لم يكن لديهم مينيتوال أو كورتيزون |
Manitol, kortizon... | Open Subtitles | مينيتوال كورتيزون .. |
kortizon iğnesi yaptılar. | Open Subtitles | اعطونى حقنة كورتيزون |
Bu kortizon kremi. | Open Subtitles | هذا كريم كورتيزون |
Kıza omzu için kortizon olduğunu söylemiş de olabilir. | Open Subtitles | أتعلمون ماذا؟ يمكن أن يكون قد أخبرها بأنه (كورتيزون) لكتفها (هرمون مُنشّط يُستخدم لعلاج إلتهاب المفاصل) |
Bu bir kortizon iğnesi. İltihabı azaltacak. | Open Subtitles | هذه جرعة "كورتيزون" ستخفف من الإلتهاب. |