Merak ediyorum, aramızdaki son tatsız duruma... engel olmak için nasıl bir nezaket göstermeliydim? | Open Subtitles | أحاول أن أتخيل أي كياسة من ناحيتي كان يمكنها أن تزيل الصعوبة في علاقتنا |
Kimsenin bir şey teslim ettiği yok. Meslek gereği nezaket gösteriyoruz. | Open Subtitles | لن يسلّم أحد شيئاً، إنّها مسألة كياسة مهنيّة |
...Dediki, uh, beni davet ediyormuş bir nezaket kahvaltısı denen şeye. | Open Subtitles | لقد دعاني إلى مناسبة ما تدعى "إفطار كياسة" |
Donut dükkânında bana silah sıkman "nezaket" mi oluyor? | Open Subtitles | أتسمي إطلاق النار عليّ في متجر كعكٍ محلّى "كياسة"؟ |
Ve dakiklik prenslerin nezaket göstergesidir. | Open Subtitles | والإلتزامبالمواعيدهو .. "كياسة الأمراء". |
Bu terbiyesizlik. Bu gencin nezaket anlayışı nerede? | Open Subtitles | يا للعيب، أين كياسة ذلك الشاب؟ |
Mr.Layner yumuşamayı reddeder ve şikayetçi olmakta ısrar ederse savcılık da duyduklarını beğenmeyip davayı sürdürmeyi seçerse nezaket ya da değil, şef iş beni aşar. | Open Subtitles | إذا رفض السيد (لاينر) الاستسلام وأصر على الشكوى إذا لم يعجب المدعي العام ما يسمعه واختار المحاكمة كياسة أم العكس أيها القائد سيخرج الأمر من بين يدي |
- nezaket icabı. | Open Subtitles | ـ كياسة |