Şu Kermit'e bak. Sen yeşil olmak kolay mı sanıyorsun? | Open Subtitles | انظري إلى كيرمت هنا هل تعتقدين انه من السهل أن تبدو خضراء؟ |
Ama Kermit, biz hep birlikte çalıştık. Bunu Bayan Piggy olmadan yapamayız. | Open Subtitles | ولكن "كيرمت" نحن نعمل معاً "لا يمكننا فعل ذلك بدون آنسة "بيجي |
Ve Chris, sana hip-hop şarkıcısı görünümlü Kurbağa Kermit tişörtü aldım. | Open Subtitles | و كريس ابتعت لك تيشرت مطبوع عليه كيرمت الضفدع يمثل ك شاب يغني هيب هوب |
"Kurbağa Kermit bana hiçbir şey ifade etmiyor." | TED | "كيرمت الضفدع لا يمثل أي شئ بالنسبة لي" |
Kermit(fare)'in peşini bırakma diyen sendin. | Open Subtitles | أنت من قلت لي أن أركز للالتقاط كيرمت |
Buraya "Kurbağa Kermit'in Eski Ofisi" ismini koyacağım galiba. | Open Subtitles | متحف للدُمي؟ وسأطلق على هذه الغرفة مكتب الضفدع "كيرمت" القديم |
Bu, 30 yıl önce Kermit'in imzaladığı Klasik Ünlü ve Zengin Sözleşmesi. | Open Subtitles | هذا هو العقد الأصلي الذي وقعه "كيرمت" من 30 سنة |
Belki bana öyle gelmiştir ama yine de Kermit'i bulmamız gerekiyor. | Open Subtitles | - ربما بدا صوته هكذا في رأسي "وفي كلا الحالات يجب العثور على "كيرمت |
Anlamıyor musun Kermit? Müziğin başlama zamanı. | Open Subtitles | "ألا ترى "كيرمت إنه الوقت لبعزف الموسيقى |
Fozzie, sizinle daha sık görüşmediğim için özür dilerim. Önemli değil, Kermit. Bir baksana! | Open Subtitles | فازي", أعتذر لأنني لم أكن على اتصال" - "لا مشاكل "كيرمت - |
Kermit, Kermit, Kermit, Kermit! | Open Subtitles | "هلا "بيجي - ,"كيرمت" ,"كيرمت" ,"كيرمت" ,"كيرمت" ,"كيرمت" ,"كيرمت" |
Bak Kermit, seni severim. Sizleri çocukluk günlerimden hatırlıyorum. | Open Subtitles | كيرمت", أنا أحبك وأتذكر الدُمي منذ طفولتي |
Kermit, beni dinle. Eğer ünlü sunucu bulmazsanız programı yayınlamam. | Open Subtitles | ,لا, "كيرمت" استمع إلي لن أذيع البرنامج حتى تجد ضيف مشهور |
- Kermit... - Açılış için hazırlanın! | Open Subtitles | "كيرمت" - دعونا نحضر الفقرة الافتتاحية - |
Baylar bayanlar, karşınızda sunucumuz Kurbağa Kermit! | Open Subtitles | سيداتي سادتي, فلنرحب بالضفدع "كيرمت" مضيف البرنامج |
Böyle şeyleri söyleme konusunda pek iyi değilim sanırım. Söyle, Kermit. | Open Subtitles | أنا لست جيداً في هذه المواقف - نعم, "كيرمت"؟ |
Kermit'i ikna eden sensin. Herkesi buraya getiren sensin. | Open Subtitles | أنت من أقنعت "كيرمت" ليفعل هذا, وقمت بجمعهم كلهم |
Evet, o Kermit balonunu şişirmek bütün gecemi alıyor. | Open Subtitles | أتعلمين، إنه يستغرق مني طيلة الليل لأنفخ بالونة "كيرمت" |
(Gülüşmeler) Ben Susam Sokağı'nı izlemiyorum. Fakat şuna vurgu yaptı, "Neden Kermit?" dedi, "Kurbağa Kermit bana hiçbir şey ifade etmiyor. | TED | (ضحك) انا لا أشاهد برنامج (شارع السمسم) و لكنها لاحظت بقولها.. "لماذا كيرمت؟" قالت،"كيرمت الضفدع لا يمثل أي شئ بالنسبة لي" |
"Kermit benim için hiçbir şey ifade etmiyor." | TED | "كيرمت لا يمثل أي شئ بالنسبة لي." |