- Tapan, Kizzy. - Bu kesinlikle bir aşk mektubu. | Open Subtitles | (المُحب ، (كيزي - تلك رسالة حُب ، تماما - |
Sahip Reynolds, Kizzy adını nereden bulduğumuzu merak edecek. | Open Subtitles | سيريد السيد (رينولدز) أن يعلم من (أين أتيت بالاسم (كيزي |
Ve büyüdüğünde ona Kizzy'nin ne anlama geldiğini söyleyeceğim. | Open Subtitles | و عندما تكبر (سأخبرها ما تعني كلمة (كيزي |
İşte bu yüzden dostun Kissy bana burayı anlatınca çok şaşırdım. | Open Subtitles | ولهذا تفاجأتُ جدًّا عندما أخبرني صديقكَ (كيزي) عن هذا المكان. |
Bir silgi oldu. Gazzy hayatımızı kurtardı. | Open Subtitles | كان هناك ماسح (كيزي) انقذنا |
"Kizi fem" Gerçek Adam'ı alıp kaçmayı nasıl düşünür "kari"? | Open Subtitles | كيزي فيم تعتقد أنها .... تستطيع اسقاط الرجل الكبير |
Noah bunun Kizzy tarafından Yazıldığını açıkladı. | Open Subtitles | إعترف (نوا) أنه تم تزويره له بأيد (كيزي) |
İnanması zor, ama annen Kizzy bir zamanlar tazeydi. | Open Subtitles | من الصعب تصديق الأمر ، لكن والدتك (كيزي) كانت صغيرة يوم ما |
Eğer Kizzy ile süpürgeden atlamakla ilgiliyse, vaktim yok. | Open Subtitles | لو كان بشأن قفزك عن المكنسة مع (كيزي) ، فليس لدي الوقت |
Gerçekten Kizzy, düşüncesi bile beni baygınlaştırıyor. | Open Subtitles | أؤكد ، (كيزي) ، أن بمجرد التفكير به ، أشعر كأني سيغشى على |
Kizzy ve ben, Bell Dadı'ya bir şaka yapacağız. | Open Subtitles | أنا و (كيزي) نخطط لفعل (دعابة على الأم (بيل |
Ona, Kizzy'nin okuma bildiğini sandıracağız. | Open Subtitles | نريد أن نجعلها تعتقد أن (كيزي) تعرف القراءة |
Şöyle düşün Kizzy. Olayların doğal şekli. | Open Subtitles | ، (فكري بالأمر هكذا ، (كيزي إنها الطريقة الطبيعية للأشياء |
Adı Kizzy olunca, olduğu yerde kalacağı gibi mi? | Open Subtitles | مثل تسميتها (كيزي) كان ! يفترض أن يُبقيها لدينا |
Kizzy, hayallerin yok deme, çünkü var. | Open Subtitles | كيزي) ، لا تعتقدين أن ليس) لدي أحلام ، لأن لدي |
Kizzy'in Kunta Kinte'nin ziyareti hakkında söylediklerini hatırladı. | Open Subtitles | (تذكّر كيف قالت (كيزي) بأن (كونتا كينتي جاء لزيارتها، |
Horoz George bunları Afrikalı büyükbaban Kunta Kinte'nin Kizzy anne için yaptığını söyledi. | Open Subtitles | الدجاجة (جورج) قال أن (كونتا كينتي) صنع (هذا لأجل الأم (كيزي. جدّك من أفريقيا. |
Kizzy böyle bir dünyaya doğmana sebep olduğum için bencildim sanırım. | Open Subtitles | أعتقد بأنني كُنت أنانياً بجعلكِ تولدين بعالم مثل هذا العالم، يا (كيزي) |
İnsanların okuyarak çiftçiliği öğrenecekleri hiç aklıma gelmezdi Kizzy. | Open Subtitles | لم يعتقد أحد بأنه يستطيع (تعلم الزراعة بالقراءة، يا (كيزي |
İşte bu yüzden dostun Kissy bana burayı anlatınca çok şaşırdım. | Open Subtitles | ولهذا تفاجأتُ جدًّا عندما أخبرني صديقكَ (كيزي) عن هذا المكان. |
Gazzy? Yapılır edişinin. | Open Subtitles | (كيزي ) - انتهيت - |
Evet, evet, "Kizi fem"! | Open Subtitles | ! نعم , نعم , كيزي فيم |
Claire Keesey, lütfen kendisi müdürdür | Open Subtitles | صباح الخير "كامبريدج" للإدخار "كلير كيزي" لو سمحت إنها المديره |