Bunu Nasıl yapacağımı hatırlarmıyım bilmiyorum. | Open Subtitles | أنا لا أعرف ما إذا كنت سأتذكر كيفية القيام بذلك. |
Yapamam. Ben senin gibi değilim. Nasıl yapacağımı bilmiyorum. | Open Subtitles | لا يمكنني, لست مثلك لا أعرف كيفية القيام بذلك |
Çözmem gereken birkaç sorun var ve Nasıl yapacağımı biliyorum sanırım. | Open Subtitles | لدىّ بعض المشاكل التي أحتاج إلى وضع حل لها وأعتقد أنني علمت للتو كيفية القيام بذلك |
Gerçek şu ki pek çok insan zaten bunu nasıl yapacağını biliyor. | TED | ولكن في الحقيقة، يدركُ الكثير من الناس كيفية القيام بذلك. |
Ve bahse girerim nasıl yapacağını çoktan hesaplamıştır. | Open Subtitles | وأراهن أنّه اكتشف كيفية القيام بذلك بالفعل |
Bu yüzden bugün, bunun nasıl yapılacağını anlatmak istiyorum. | TED | لذا فإني أريد الحديث اليوم عن كيفية القيام بذلك. |
Burada bunun nasıl yapılacağını bilen sadece biz olabiliriz. Pekala. | Open Subtitles | نحن يمكن أن نكون الوحيدين هنا الذين يعرفون كيفية القيام بذلك |
bizim benzerlerimiz oluşturulabilir. eğer ki bunu gerçekleştirmek için gerekli bilgi ellerindeyse. | TED | وأي مربع في اي مكان في الكون يمكنه أن يكون محورا شبيها بمحورنا إذا كانت المعارف عن كيفية القيام بذلك موجودة هناك. |
Nasıl yapacağımı öğrenmem iki haftamı aldı. | Open Subtitles | استغرق مني أسابيع لمعرفة كيفية القيام بذلك |
Editörüm kitabımın canlı olmasını istiyor ve ben bunu Nasıl yapacağımı biliyorum. | Open Subtitles | يريد محرري نشر الكتاب، وأعلم كيفية القيام بذلك |
Bunun eğitimini aldım, Nasıl yapacağımı biliyorum. | Open Subtitles | أنا مدربة على القيام بذلك، وأنا أعرف كيفية القيام بذلك. |
- Nasıl yapacağımı bilmiyorum. Daha önce hiç aşık olmamıştım. | Open Subtitles | أنا لست متأكدا من كيفية القيام بذلك. |
Tek sorun bunu Nasıl yapacağımı bilmiyorum. | Open Subtitles | عدا أنني لا أعرفُ كيفية القيام بذلك |
Ve bahse girerim nasıl yapacağını çoktan hesaplamıştır. | Open Subtitles | وأراهن أنّه اكتشف كيفية القيام بذلك بالفعل |
Herkes bunu nasıl yapacağını biliyor. | Open Subtitles | الجميع يعرف كيفية القيام بذلك. |
İyi de hiçbirimiz bunun nasıl yapılacağını bilmiyoruz. | Open Subtitles | ولكن لا أحد منا يعرف كيفية القيام بذلك. |
Bu doğrultuda, size bunun nasıl yapılacağını göstermesi için Doktor Darrell Nesbaum'u getirdim. | Open Subtitles | ولننهي ذلك، لقد أحضرت الدكتور (داريل نوسباوم) ليرينا كيفية القيام بذلك. |
Ve bence bunu nasıl yaptığımıza bakarak çok harika şeyler öğrenebiliriz. | TED | و أعتقد أننا نستطيع تعلم بعض الأشياء المدهشة عبر النظر إلى كيفية القيام بذلك. |
Birçok sebeple -- ekolojik, sosyal, ekonomik ve belki hatta ruhani sebeple - bu muazzam bir proje. Sadece, ben ve öğrencilerim olarak, bunu gerçekleştirmek için sabırsızlanmıyorum. Aynı zamanda bunu yapmayı diğer bilim insanlarına öğretmek ve yaymak için de sabırsızlanıyorum. | TED | وهكذا، وأعتقد لأسباب عديدة -- الايكولوجية والاجتماعية والاقتصادية وربما الروحية -- لقد كان هذا المشروع الكبير وأنا أتطلع إلى ليس فقط لنفسي وطلابي بفعل ذلك، ولكن أيضا لتعزيز وتعليم العلماء الآخرين كيفية القيام بذلك. |