Stresin yeni bilimi ortaya çıkarıyor ki stres hakkında nasıl düşündüğünüz farkediyor. | TED | وهذا بالفعل ما يكشف عنه علم الضغط، هو كيفية النظر إلى مسألة الضغط. |
Ama şimdi iklim değişikliğinin kafamızdaki bu resmi nasıl kolayca değiştirdiğine bakın. | TED | لكن لننظر الآن الى التغيير الذي أحدثه التغير المناخي في كيفية النظر الى الحيوان في عقولنا. |
Dilimiz, düşünme şeklimizi ve çevremizdeki dünyayı nasıl gördüğümüzü çevremizdeki insanları nasıl algıladığımızı etkiliyor. | TED | لغتنا تؤثر في طريقة تفكيرنا و كيفية النظر الى العالم ورؤية الناس الآخرين |
Sanata nasıl bakacağını bilmeyen bir adam, bir eseri elinden alıyor? ! | Open Subtitles | خسرتي القطعة أمام شخص لا يعرف حتى كيفية النظر إلى الأعمال الفنية ؟ |
Yüzüne artık nasıl bakarım bilmiyorum. | Open Subtitles | وكأني لا أعرف كيفية النظر إليك بعد الآن. |
Sebebi de nasıl algılanacaklarından ya da onlardan ne bekleneceğinden korkmaları. | Open Subtitles | من كيفية النظر إليهم أو ما هو مُتوقع منهم |
Çünkü hepimiz ilk bakışta, pat diye her şeyi anladığımızı sanarız fakat asıl marifet, nasıl daha yavaş ve daha dikkatli bir şekilde bakılacağını öğrenmek. | TED | لأننا جميعًا نعتقد أننا نفهم الأمر من الوهلة الأولى واللحظة المفاجئة، ولكن المهارة الحقيقية هي في فهم كيفية النظر ببطء وكيفية النظر بعنايةٍ أكبر. |
Aslında bütün bu süreçte, bilirsiniz, Gezgin'lerle ilgili bilim toplumunun dışında birçok insan heyecanlandı, o nedenle size bilim toplumdan farklı toplulukların Gezginler'i nasıl gördüklerine ilişkin bir yansımasının nasıl olduğunu göstermeyi düşündüm. | TED | و خلال تلك الفترة تحمس العديد من الناس من خارج المجتمع العلمي حيال هذه العربات لذلك فكرت في أن أعرض عليكم فيديو ليعطيكم انعكاساً عن كيفية النظر إلى هذه العربات من قبل أناسٍ من خارج المجتمع العلمي |
O zamanlar bir şeyin farkında değildim: o müze ve sergiler, bana erken yaşta, sanatın neden önemli olduğunu, sanata nasıl bakacağımı onu nasıl anlayacağımı ve ona nasıl aşık olacağımı öğretti. | TED | ما لم أفهمه حقاً، في ذلك الوقت، هو أن ذلك أعطاني فهمًا مُبكرًا لأهمية الفن، كيفية النظر إليه، كيفية فهمه، وأيضاً محبته. |
Bu bana yardım etti. Ama şimdi Isaac gitti. Sana artık nasıl bakacağımı... bilemiyorum. | Open Subtitles | لم يعد (آيزاك) هنا الآن ولم أعد أعرف كيفية النظر إليك |
Şimdi Isaac gitti, Artık sana nasıl bakacağımbilmiyorum | Open Subtitles | رحل (آيزاك) الآن ولم أعد أعرف كيفية النظر إليك |