Ve serotoninin nasıl çalıştığını anlayabilmek için, serontonin mekanizmasının nerede olduğunu anlamak gerekir. | TED | ومن أجل فهم كيفية عمل السيروتونين، من المهم أن نعرف مكان آليات السيروتونين، |
Bu cihazın nasıl çalıştığını anlamak için, beyinlerimize bakmamız gerekecek. | TED | ولفهم كيفية عمل هذا الجهاز، علينا أن ننظر داخل أدمغتنا. |
Sadece makinenin nasıl çalıştığını değil, onlarla birlikte yaşamanın nasıl olduğunu da. | TED | ليس فقط عن كيفية عمل تلك الآلات، بل عن ماهية التعايش معهم. |
Bu robotların nasıl çalıştığı ile ilgili size kısa bir bilgilendirme yapmama izin verin. | TED | دعوني اعطيكم شرحاً سريعاً جداً عن كيفية عمل تلك الروبوتات. |
ve bu keşif benim dünyanın nasıl işlediği görüşümü kökünden değiştirdi. Ve hatta benim onun içinde idare edişimi de kökünden değiştirdi. | TED | قد غير بصورة تامة نظرتي عن كيفية عمل هذا العالم، وقد غير أيضا بعمق كيفية تعاملي معه. |
Gücümün sırf olayların nasıl işlediğini anlamak olmadığının farkında değilsin. | Open Subtitles | وأنت لا تدرك قدرتى ليست فقط معرفة كيفية عمل الأشياء |
İşlerin nasıl yürüdüğünü anlamak istiyorlar ve bunu grup hâlinde yapmak istiyorlar, tıpkı topluluğa dersler sunmak için malzemelerimizi kullanan Washington D.C.'deki hackerlar gibi. | TED | يرغبون في معرفة كيفية عمل الأشياء، ويريدون أن يعملوها في مجموعات، مثل نادي القراصنة هذا في واشنطن، العاصمة، الذي يستخدم موادنا لتقديم دورات للمجتمع. |
Rüzgâr nasıl yapılır, bilirim. Onu her zaman duyarım. | Open Subtitles | فأنا أعرف كيفية عمل الرياح، كنت أسمعها دوما |
Hazırız. Siz de hazırsanız sistemin nasıl çalıştığını göstereyim mi? | Open Subtitles | لقد انتهينا هل تريدون ان تعرفون كيفية عمل نظام الحماية؟ |
Farkındalık eğitimine değinmeden ya da sonuçlarını paylaşmadan önce, dikkatin beyinde nasıl çalıştığını anlamamız gerekiyor. | TED | لكن قبل أن أخبركم عن ماهية تدريب الوعي الآني، أو نتائج هذه الدراسة، أعتقد أنه من المهم فهم كيفية عمل الوعي في المخ. |
ve dedim ki, ben de akıllı makineler yapmak istiyorum, ama bunun için önce beynin nasıl çalıştığını araştıracağım. | TED | وقلت: حسنا، أنا أريد بناء آلات ذكية أيضاً, لكن الطريقة التي أريد القيام بذلك هو عن طريق دراسة كيفية عمل الدماغ أولا. |
Zamanımı, şaşırtıcı başarılarımız ve üzücü başarısızlıklarımız ile insan aklının nasıl çalıştığını anlamaya harcarım. | TED | أمضي وقتي في محاولة فهم كيفية عمل العقل البشري، فيما بين إنجازاتنا العظيمة إلى حالات فشلنا المخزي. |
Ya da bu örnekteki gibi piksellerin birbirleriyle arasındaki renk geçişini simüle eden bir ekonomi geliştiriyorum, bu tür sistemlerin nasıl çalıştığını bulmayı deniyor ve sadece eğleniyordum. | TED | أو، في هذا المثال، فأنا أصنع اقتصاداً محاكياً فيما يعمل بيكسل في دمج الألون معاً، محاولاً التحقق من كيفية عمل هذه الأنظمة وكنت مستمتعاً بوقتي نوعاً ما |
Bir bilgisayarın nasıl çalıştığını anlamaya çalıştığınızı bir hayal edin, tek görebildiğiniz şey bir klavye, bir fare ve bir de ekran olurdu. | TED | تخيل أنك تريد أن تفهم كيفية عمل جهاز الحاسوب وكل ما يمكنك أن تشاهده هو لوحة مفاتيح، فأرة، وشاشة. |
Şimdi bunun üzerinde düşünmek için, size öncelikle beynin nasıl çalıştığı konusunda bir hızlandırılmış kurs vermem gerek. | TED | الآن للنظر في هذا، سأحتاج أولاً إعطائكم نبذة مكثفة في كيفية عمل الدماغ. |
Son 20 - 30 senede sinirbilimciler, gerçek zamanlı incelemelerle beynimizin nasıl çalıştığı hakkında dev buluşlar yaptılar. Bunun için FMRi ve PET tarama aletleri kullandılar. | TED | في العقود القليلة الماضية أحرز علماء الأعصاب تقدمًا نوعيًا في فهم كيفية عمل الدماغ عن طريق مراقبته المباشرة بواسطة أدوات مثل الرنين المغناطيسي وماسحات التصوير المقطعي |
Yerçekiminin nasıl işlediği hakkında hiçbir fikri yoktu. | Open Subtitles | لم يكن لديه أى فكرة عن كيفية عمل الجاذبية بالضبط |
Kemoterapinin nasıl işlediğini düşünürsek, | TED | دعونا نفكر للحظة واحدة في كيفية عمل العلاج الكيميائي. |
İşlerin nasıl yürüdüğü hakkında daha fazla öğrenme isteğimizi kaybediyoruz. | TED | أصبحنا محبطين لنتعلم أكثر عن كيفية عمل الأشياء. |
üzgünüm, spagetti nasıl yapılır diye bir youtube videosu izliyordum | Open Subtitles | آسف , لقد كنت أشاهد فيديو يوتيوب عن كيفية عمل الإسباغيتي |
Stirling motorunun devasa, matematiksel bir çalışma modelini çıkardık. Genetik algoritmayı uyguladık | TED | بنينا نموذج رياضي ضخم عن كيفية عمل محرك ستيرلنج فعّلنا الخوارزم الجيني |
Sonra sen benim üstüme çık veya ben senin üstüne. nasıl yapıldığını biliyorum. | Open Subtitles | ـ أو قد أحصل على القمة منك ـ أعرف كيفية عمل ذلك, أقصد كيف نفعله على أرجوحة؟ |
Şimdi, insan zihninin nasıl çalıştığıyla ilgili araştırmadan biraz bahsedeyim, açıklamak için. | TED | الآن دعوني أحدثكم قليلًا عن البحث حول كيفية عمل عقل الإنسان للتوضيح. |
İsterseniz bunun nasıl faydalı bir şekilde çalıştığına dair birkaç örnek vereyim. | TED | دعونى أقدم لكم عدد من الأمثلة حول كيفية عمل ذلك بشكل إيجابى. |
Buna geçmeden önce vücudun aslında nasıl çalıştığına bakmalıyız. Herkes biliyor ki | TED | حسنًا، قبل أن نقوم بذلك، علينا أن ننظر بكثب إلى كيفية عمل الجسم الفعلية. |
Bu yozlaştıran, vergi kaçırtan, yoksulluğu ve istikrarsızlığı pekiştiren sistemin nasıl işlediğiyle ilgili. | TED | ولكنها عن كيفية عمل هذا النظام، الذي يرسخُ الفساد، والتهرب من دفع الضرائب والفقر وعدم الاستقرار. |