Oraya sağ salim vardığın için çok mutluyum. Ee, Nasıl gidiyor? | Open Subtitles | حسناً ، أنا سعيدة أنكِ بأمان كيف تجري الأمور إذاً ؟ |
Eddie, bu şekilde öğrendiğin için üzgünüm ama Vic geldi ve bana, işler Nasıl gidiyor diye sordu. | Open Subtitles | ايدي اكره أن تسمع ذلك ولكن فيغ أتى إلي وسألني كيف تجري الأمور |
- Nasıl gidiyor? - Birinci sınıf. teşekkürler. | Open Subtitles | كيف تجري الأمور هنا بالمستوى الأول شكراً |
İşlerin nasıl yürüdüğünü ve yöntemin nasıl işe yaradığını öğrenmeniz lazım. | Open Subtitles | يجب أن تتعلم كيف تجري الأمور و كيف يسير النظام |
Ve bir kafede çalışan küçük bir test için gidecek olan, biliyorsun, Nasıl gidiyor bakın. | Open Subtitles | ونحن الآن سنقوم باختبار بسيط الجلوس في مقهى كما تعلمين ترين كيف تجري الأمور |
Hey, Yeni Pakistanlı dostunla işler Nasıl gidiyor ? | Open Subtitles | كيف تجري الأمور مع صديقك الباكستاني الجديد؟ |
Sınıf favorisi olma işi Nasıl gidiyor? | Open Subtitles | إذن، كيف تجري الأمور في مشروع المفضّل في الصفّ حتى الآن؟ |
Gidip onunla konuşuruz. Palyaçolarla işler Nasıl gidiyor? | Open Subtitles | سنتوجّه للتحدّث إليه كيف تجري الأمور مع المهرّجين؟ |
Nasıl gidiyor diye bi arayayım dedim canım | Open Subtitles | أنا فقط أتفقد أحوالك أرى كيف تجري الأمور |
Selam. Ders Nasıl gidiyor diye bakacaktık ama herkes nerede? | Open Subtitles | مرحباً، لقد أردنا أن نرى كيف تجري الأمور في فصلك، أين الجميع؟ |
- Batı tarafı Nasıl gidiyor? | Open Subtitles | ـ كيف تجري الأمور في الجانب الغربي؟ |
Vic geldi ve işler Nasıl gidiyor diye sordu bana. | Open Subtitles | ولكن فيغ أتى إلي وسألني كيف تجري الأمور |
Sayın konsey üyesi, Yarasa'yı haklama işi Nasıl gidiyor? | Open Subtitles | رجل القنصل كيف تجري الأمور مع الوطواط |
İşlerin nasıl yürüdüğünü bilirim. Dediğimi yaparsan her şey düzelecek. | Open Subtitles | أنا اعرف كيف تجري الأمور فقط افعل ما اقوله لك وسنكون بخير |
Peki, sana burada işlerin nasıl yürüdüğünü göstermeme izin ver. | Open Subtitles | حسناً ، دعني أريك كيف تجري الأمور في الأسفل |
Bir de sosyal hizmetlerden birileri ufak bir konuşma yapıp durumlar nasıl diye bakmak için uğrayabilir. | Open Subtitles | وقد تمر عليكم الأخصائية الإجتماعية لتتحدث معكم وترى كيف تجري الأمور |
Somurtma yine. Sizde Ne var ne yok çocuklar? | Open Subtitles | لا تكن منكد وأنتم، كيف تجري الأمور معكم؟ |
Narkotikteki ajanla aranız nasıl? | Open Subtitles | كيف تجري الأمور مع عميل المدّعي العام خاصّتك؟ |
Ben giderim. Nasıl olduğunu görüyorum. Bırakın kardeş yapsın öyle mi? | Open Subtitles | أنا أرى كيف تجري الأمور دعوا الأمر لأخيكم، أليس كذلك؟ |
Mary'le nasıl gitti? | Open Subtitles | كيف تجري الأمور مع ماري ؟ 677 00: 30: |
Geri döndüğünde seni kelepçelerden başka bir şeyin beklediğini düşünüyorsan, o zaman dünyanın nasıl işlediğini gerçekten bilmiyorsun demektir. | Open Subtitles | لذا إن كنت تحسبين أنّ ثمّة ما ينتظرك بالديار عدا الأصفاد فأنت حينها تجهلين حقّاً كيف تجري الأمور بالعالم |
Afrika'da nasıldır bilmiyorum ama, burada zenginler bütün fıstıkları kaparlar. | Open Subtitles | لا أعرف كيف تجري الأمور في أفريقيا لكن هنا يحصل الأثرياء على الفتيات |