Bir sürü estetik ameliyatı geçirmiş, kimse Nasıl biri olduğunu bilmiyor. | Open Subtitles | ،لقد خضع إلى جراحة ترميمية .لا أحد يعرف كيف يبدو الآن |
Babamın Nasıl biri olduğunu öğrenmemi istedi. | Open Subtitles | لقد إعتقدَت أننى أردت أن أعرف كيف يبدو والدى |
Senin yatağında sensiz yatmak nasıl bir şey, biliyor musun? | Open Subtitles | هل تعرفين كيف يبدو النوم في السرير من دونك ؟ |
Ölümden sonraki yaşamın nasıl olduğunu, sana anlatacağıma söz vermiştim. | Open Subtitles | لقد وعدت أن أخبرك كيف يبدو الأمر بعد الموت ؟ |
Bunun Kulağa nasıl geldiğini biliyorum ama beni ara cep telefonumdan. | Open Subtitles | أعرف كيف يبدو لك الأمر ولكن اتصل بي على هاتفي الخلوي |
Adam tam olarak Neye benziyordu? | Open Subtitles | و كيف يبدو شكل مجترح المعجزات ؟ |
Evet, Doktor? Bu adam Nasıl biriydi? | Open Subtitles | كيف يبدو هذا الفتى أيها الطبيب؟ |
-Ajan McGee Nasıl biri? | Open Subtitles | كيف يبدو العميل ماكجي ككل الموظفين الجدد |
Çok tuhaf, kardeşimi hiç görmedim. Nasıl biri olduğunu da bilmiyorum. | Open Subtitles | ذلك غريب, أنا لم أر أخي أبدًا ولا أعرف حتى كيف يبدو |
- Burada 5 daire var ve hiç biri Nasıl biri olduğunu bile bilmiyor. | Open Subtitles | انظرى هناك العديد من الأشخاص هنا و لا احد يتذكر كيف يبدو شكلك |
Hiç olmaz diyordun. - Nasıl biri? - Çok şirin. | Open Subtitles | أترين، وقد قلتِ أن ذلك لن يحدث أبداً كيف يبدو ؟ |
nasıl göründüğünü, Nasıl biri olduğunu biliyorum, ama günün sonunda kiminle beraber olmak istediğimi düşününce, cevap o. | Open Subtitles | أعلم كيف يبدو , و أعلم ما كان عليه لكن في نهاية المطاف حين أفكّر بمن أريد أن أتواجد معه |
İlginç olansa, bunu fizik kanunları doğrultusunda yapabileceğimiz, en azından zamanda geçmişe gitmenin nasıl bir şey olduğunu hissetmemiz. | Open Subtitles | الشيء المثير للاهتمام هو أننا نستطيع استخدام قوانين الفيزياء على الأقل لاستكشاف كيف يبدو السفر عبر الزمن إلى الماضي |
12 yaşındaki bir kız tarafından kıçının tekmelenmesi nasıl bir şey biliyor musun? | Open Subtitles | أوتعرف كيف يبدو الأمر حينما تُبرح ضربًا من فتاة بالثانية عشرة من عمرها؟ |
Bunu diğer taraftan çal nasıl olduğunu anlarız o zaman. | Open Subtitles | شغلها من الجهة الإخرى من الورشة سنرى كيف يبدو الصوت |
Kulağa nasıl geldiğini biliyorum ama başka bir gezegene açılan geçitten bahsediyoruz. | Open Subtitles | أعلم كيف يبدو الأمر لكننا نتعامل مع ..بوابة تقود لعالم آخر، لذا |
- Hayır. - O... Neye benziyordu? | Open Subtitles | ـ كلا ـ كيف يبدو ؟ |
Söylesene prens Nasıl biriydi? | Open Subtitles | أجل، أخبريني، كيف يبدو الأمير؟ |
Diğer suçlarda bu tür bir taraflılık nasıldır ve bunu nasıl inceleriz? | TED | كيف يبدو هذا التحيز في فئات الجرائم الأخرى، وكيف يمكننا حساب ذلك؟ |
Dinle, nasıl gözüktüğünü biliyorum, tamam mı? | Open Subtitles | اسمع، أعرف كيف يبدو هذا، و لكن لا علاقة لنا بالأمر، حسناً؟ |
ne demek istediğinizi anlıyorum. Ayrıca çok da kötü göründüğümü biliyorum. | Open Subtitles | إنظرى, أنا أعلم ما تقولينه و أعلم كيف يبدو الأمر سيئاً |
Penny'nin biyolojik babasının nasıl birisi olduğunu hep merak etmişimdir. | Open Subtitles | دائما كنت اتسائل كيف يبدو والد "بيني" الحقيقي |
nasıl göründüğünün farkındayım. Ama nasıl hissettiğimin de farkındayım. | Open Subtitles | أعرف كيف يبدو ذلك لكن ميتش أنا أعرف ما شعور ذلك |
Kimse L'in gerçek adını veya nerede yaşadığını, hatta nasıl göründüğünü bile bilmez. | Open Subtitles | لا أحد يعرف اسم إل أو مكانه أو حتى كيف يبدو شكل وجهه |
Bu neye benziyor, 20 milyar dolar, 100 dolara bir ton mu? | TED | لذا كيف يبدو ذلك، 20 مليار دولار أي 100 دولار لكل طن؟ |
Peki tüm bunlar deniz yaşamına nasıl görünüyor, onlar ne duyuyor? | TED | إذا كيف يبدو كلّ هذا الصخب بالنسبة للحياة البحرية، ماذا يسمعون؟ |
Burda motorun neye benzediğini görüyoruz. Gerçek hayatta nasıl gözüküyor, göstereyim. | TED | وهذا هو شكل المحرك دعوني أريكم كيف يبدو في الحقيقة |