| Çünkü nasıl seveceğini bilmiyor. | Open Subtitles | لأنه يجهل كيف يحب |
| Jay, kendini hasta ediyor. Belki nasıl seveceğini bilmiyor. | Open Subtitles | (جيي) يجعل نفسه بحال سيئة ربما لأنه لا يعرف كيف يحب |
| Ama mutlaka bir şekilde nasıl seveceğini biliyordu. | Open Subtitles | لكن بداخله كان يعرف كيف يحب |
| Bir erkeğin nasıl sevdiğini, nasıl ve neler düşündüğünü anlamazsanız, yani onun gibi düşünmeye başlamazsanız, aşk oyununda kazanmanız mümkün değil. | Open Subtitles | حتى تفهمي كيف يحب الرجل كيف يتحرك, كيف يفكر و حتى نصل الى عقلية الرجل |
| Onun için yemeğini pişirsem iyi olur. Crane erkeklerinin bacakları... yumurtayı nasıl sevdiğini iyi bilirim. | Open Subtitles | يجدر بي الذهاب وطهي ذلك من أجله، أعرف كيف يحب رجال "كراين" السيقان.. |
| Eminim Waffle'a bayılıyordur. | Open Subtitles | أراهن أنني أعلم كيف يحب فطائره |
| Eminim Waffle'a bayılıyordur. | Open Subtitles | أراهن أنني أعلم كيف يحب فطائره |
| Bu yüzden nasıl sevdiğini de hissetmek zorundayız. | Open Subtitles | لذا يجب أن نشعر كيف يحب أيضاً |
عربي 
إنجليزي 
فرنسي 
إسباني 
ألماني 
برتغالي 
تركي 