Katil olmak için bir kişiyi öldürmüş olman yeter, bebeğim. | Open Subtitles | فقط عليك ان تفتل شخصاً واحداً كي تكون قاتلاً ياعزيزي |
Suyu var. Mükemmel olmak için her şeyi var. | TED | فيها الماء؛ إن فيها كل شيء كي تكون مكاناً مثالياً. |
Dayanılmaz olmak için masumların kanını emdi. | Open Subtitles | لقد وجدت أخذ الدّم البريء كي تكون لا تطاق |
Çeneni kapatıp, kardeşimin hayatta olması için edeceksin. Buna uyarsan... bombanı bulacağım. | Open Subtitles | أنت تخرس، وصلّ كي تكون شقيقتي حية، إن تصرفت جيداً، سأجد لك القنبلة |
Özel bir şeyin parçası olman için bir şans verdim sana. | Open Subtitles | لقد قدمت لك فرصة كي تكون عضواً في شيء مميز. |
Bu ayak izlerinin hiçbiri eşsiz olmak için yeterli kişiselleştirici özelliğe sahip değil. | Open Subtitles | والآن لا شيء من طبعات الأقدام هذه بها ما يكفي من خصائص شخصية كي تكون متفردة |
Sessizdir. Uslu bir kız olmak için çok uğraşır. | Open Subtitles | حسنا، إنها هادئة تحاول بشدة كي تكون بنت جيدة |
Güvende olmak için kendine işkence yapıyor. Oysa seni etkileyen şeyin onun dürüstlüğü olduğunu iddia ediyorsun. İlginç. | Open Subtitles | واختارت أن تذبح نفسها كي تكون في أمان ومع ذلك فإن ما تدّعين بأنّه سحركِ فيها هو صراحتها هذا مثير |
Bu iş, mutlu olmak için bir zürafaya ihtiyacın olduğunu söylediğin zaman gibi. | Open Subtitles | هذا تكرار لاعتقادك الاكيد الفائت بأنك بحاجة الى زرافة كي تكون سعيدا |
Kızımın mutlu olmak için ikinci bir şans beklemesini istemiyorum. | Open Subtitles | لا أريد لإبنتي أن تظطّر لإنتظار فرصة ثانية كي تكون سعيدة |
Kutsal tatilde onunla birlikte olmak için olayları çözmenden dolayı samimi olarak sevinçliyim. | Open Subtitles | لقد سعدت جداً أنك أصلحت كل شيء كي تكون معها في العطلات. |
Son duyduğumda Los Angeles'a aktör olmak için taşınmıştın. | Open Subtitles | حسنا، اخر ما سمعت، انك انتقلت إلى لوس انجلوس كي تكون ممثلا؟ |
Evet, kız gece yarısı onunla olmak için evinden çıkıp geliyor. | Open Subtitles | أجل ، هي تأتي من المنزل الرئيسي في قلب الليل كي تكون معه |
Dünyaya asil olmak için ünvanın olmasına gerek olmadığını kanıtlamalıyız. | Open Subtitles | لا بد أن نثبت للعالم أنك لست في حاجة إلى لقب كي تكون محترماً. |
Mutlu olmak için kadınlara ihtiyaç duyarız. | Open Subtitles | كي تكون سعيد أنت بحاجة إلى امرأة |
Bir piç olmak için cesarete ihtiyacın vardır. | Open Subtitles | كي تكون وغدا عليك أن تمتلك الشجاعة |
Eyalet polisi olmak için başvurduğunu duydum. | Open Subtitles | سمعت أنك تخطط كي تكون من مشاة المدينة |
- Arkadaşı olmak için daha çok çabalamalısın. | Open Subtitles | You got to try harder to be his friend. عليكَ أن تحاول بشدة كي تكون صديقه 321 00: 14: |
Çeneni kapatıp, kardeşimin hayatta olması için edeceksin. Buna uyarsan... bombanı bulacağım. | Open Subtitles | أنت تخرس، وصلّ كي تكون شقيقتي حية، إن تصرفت جيداً، سأجد لك القنبلة |
Ama hazır olması için 16 saat geçmesi gerekiyor. | Open Subtitles | ولكنها سوف تستغرق ست عشرة ساعة كي تكون جاهزة. |
Gösterinin yarısına geldiğimde seyircilerin içerisinden benim güzel asistanım olması için bir gönüllü istediğimi söyler ve onu sahneye çağırırdım. | Open Subtitles | وبطريقة مسرحية أتظاهر، أقول أني أحتاج متطوعة من الجمهور كي تكون مساعدتي الحسناء وأدعوها لتصعد على خشبة المسرح |
Çünkü senin haklı olman için devletin yanılıyor olması lazım. | Open Subtitles | لأنه كي تكون أنت على حق ستكون الحكومة مخطئة |