Biz bu tip olaylarla Her zaman karşılaşıyoruz. | Open Subtitles | لاتقلق. نُعالجُ هذا النوعِ مِنْ الشيءِ كُلّ الوَقت. |
Yetişkinler Her zaman başka bir yetişkinin kıçını tekmeler. | Open Subtitles | يَرْفسُ البالغين مؤخرة بالغين آخرينِ كُلّ الوَقت. |
İnsanlar, Her zaman, bu tür parçalarla ilgili yanlış iddialar ortaya atarlar. | Open Subtitles | يُقدّمُ الناسُ طلباتَ خاطئةَ حول يُجمّعُ مثل هذا، كُلّ الوَقت. |
Bunu hep duyarsın ama senin başına geleceğini hiç düşünmezsin. | Open Subtitles | تَسْمعُ عن هذا كُلّ الوَقت. أنت أبداً لا تَعتقدُ هو سَيَحْدثُ إليك. |
Bunu yaptığıma inanamıyorum. Ben böyle şeyleri hep yapıyorum. | Open Subtitles | أوه، أنا أعْمَلُ ذلك النوع من الأشياء كُلّ الوَقت. |
Sürekli hayal kırıklığına uğrattığım bir babam var. | Open Subtitles | عِنْدي أبّ اعرف انني اخِيبْ أمله كُلّ الوَقت. |
Her zaman onu düşünüyorum. | Open Subtitles | أنا أُفكّرُ بشأنها كُلّ الوَقت |
Bu Her zaman başıma geliyor. | Open Subtitles | أتعرف أصبح هكذا معظم الوقت كُلّ الوَقت. |
Her zaman. | Open Subtitles | نَسْخرُ مِنْ أنفسنا كُلّ الوَقت. |
- Her zaman yapıyorsun, değil mi? | Open Subtitles | انت شغال علطول أليس كذلك؟ كُلّ الوَقت |
Bu her gün 24 saat sürer, Her zaman. | Open Subtitles | هو مثل هذا 24 ساعة يومياً، كُلّ الوَقت. |
Antenlerim Her zaman açıktır. | Open Subtitles | هوائياتي تَتوخّزُ كُلّ الوَقت. |
Büyükbabam bunu Her zaman benim için çalardı. | Open Subtitles | جَدّي كَانَ يَغنّيه لي كُلّ الوَقت. |
bende erkek işlerini Her zaman yapıyorum. | Open Subtitles | أنا أعْمَلُ مادةُ رجوليةُ كُلّ الوَقت. |
Her zaman olur. | Open Subtitles | يَحْدثُ كُلّ الوَقت. |
Her zaman değil, ama bazen. | Open Subtitles | لَيسَ كُلّ الوَقت لكن أحياناً |
İnsanlar cesetleriden hep birşeyler çalarlar. | Open Subtitles | يَسْرقُ الناسُ مادةً مِنْ الجُثَث كُلّ الوَقت. |
Hayatında hep ikinci plandaydım. | Open Subtitles | أنا فقط تعبتُ مِنْ لعب الدور الثانوي كُلّ الوَقت |
Şimdiyse ona karşı hep nazik davranıyorsun. | Open Subtitles | والآن أنت لطيف إليه كُلّ الوَقت. |
Böyle Sürekli karanlıkta oturman sağlıklı değil. | Open Subtitles | هو لَيسَ صحّيَ لَك أَنْ يَستريحَ هنا كُلّ الوَقت في الظلامِ. |
Danny Sürekli bunu yapıyor zaten. | Open Subtitles | ذلك بشكل حرفي الذي داني يَعمَلُ كُلّ الوَقت. |