Bir süveterdi, ve ikimizden bir armağandı. | Open Subtitles | هو كَانَ a بلوز، وهو مِنْ كِلانَا. |
Bu ikimizden de. | Open Subtitles | تلك مِنْ كِلانَا. |
Bu da ikimizden sana. | Open Subtitles | لأن هذا مِنْ كِلانَا. |
Anlaşılan, ikimizin de önünde zorlu konuşmalar var. | Open Subtitles | يَبْدو مثل كِلانَا لَهُ المحادثات الصعبة أمامنا. |
İyiyle kötünün arasında... o her zaman ikimizin de en iyi yönlerini aldı. | Open Subtitles | خلال جيدِ وسيئِ... هو كَانَ دائماً أفضل جزءِ كِلانَا. |
İkimizi de. Üç ağır suç işledin. | Open Subtitles | كِلانَا الآن أنت إرتكبتَ ثلاث جرائمِ فقط |
Özür dileme. İkimiz de istedik. | Open Subtitles | لا تُعتذرْ انه كِلانَا |
İkimizin de konseyde yer almamızı istiyorlar. | Open Subtitles | يَتمنّونَ أن يَجْلسَ كِلانَا فى المجلسِ |
Yakala onu, yoksa ikimizin de başını yakacak. | Open Subtitles | (آهات) إحصلْ عليها، أَو هي سَتَحترقُ كِلانَا! |
Şimdi ikimizi de yakaladı. | Open Subtitles | الآن حصل على كِلانَا |
İkimizi de yakabilirdi! | Open Subtitles | هي كَانتْ سَتَدْفنُ كِلانَا! |
İkimiz de istedik. | Open Subtitles | كِلانَا عَمِلَ. |