Ya beni küçük küçük parçalara kesip nehire atsalar? | Open Subtitles | ماذا إن قُطعت لأجزاء صغيرة وأٌلقيت فى النهر ؟ |
Sizi parçalara ayırana kadar bombaladığımız halde,... hepiniz sanki hiç savaş olmamış tüm bunlar yaşanmamış gibi davranıyorsunuz. | Open Subtitles | .. قمنا بتدميركم لأجزاء ومع ذلك تتصرفون وكأنه لم تكن هناك حرباً على الإطلاق |
Görünüşe bakılırsa, otomobil parçaları üreten fabrikan, o parçaları satmıyormuş. | Open Subtitles | يبدو مصنعك لأجزاء السيارات لا يبيع أي أجزاء آلية |
Ama şunu bilmelisiniz ki, bu şirketin paramparça oluşunu izlemeyi reddediyorum. | Open Subtitles | لكن يجبُ أنْ تعرف أنّني أرفض مشاهدة هاتهِ الشبكة تقسّم لأجزاء |
Kendine dair eksik parçaların var. Onları ne ile doldurduğuna dikkat et. | Open Subtitles | أنت تفتقد لأجزاء من نفسك كن حذرا بما تضع مكانها |
Yani, nöronun farklı parçalarının aynı anda farklı şeyler yapmasını sağlayan hesaplama bölmelerinin varolma olasılığı vardır. | TED | وهناك احتمالية بأن يكون لديك أجزاء حسابية تتيح لأجزاء مختلفة من الخلية العصبية عمل أمور مختلفة في نفس الوقت. |
Büyük parçaları olan tuzlu mu tatlı mı olduğunu anlamadığım yapışkan bir şeysin ve küçük parçalarına ayrılmalısın. | Open Subtitles | أنت قطع كبيرة من الأشياء اللزجة ولا يعلم أن كانت مالحة ام حلوة وعليك تقسيمها لأجزاء صغيرة |
Sizin de göreceğiniz gibi, gezegen parçalara ayrıldı. | Open Subtitles | كما يمكنك أن ترين الكوكب بالفعل تدمر لأجزاء |
Bu deri işleri küçük parçalara ayrıldıklarını unutmayacaklar. | Open Subtitles | هؤلاء ذى السنحة البشرية سيتذكرون أنهم قد دُمروا لأجزاء |
Tüm ihtiyacın olan şey, bildiğin bir mekân ve onu zihninde küçük parçalara bölmek ve sonra her bir parçayı o bilgiye ait bir simgeyle eşleştirmek. | Open Subtitles | كل ما تحتاجه هو موقع فعليّ تعرفه جيداً وتقوم بتجزئته بداخل دماغك لأجزاء أصغر وتربط كل جزء بمجموعة من المعلومات |
Köprücük kemiği sadece kırılmamış, parçalara ayrılmıştı. | Open Subtitles | تروقته لم تنكسر فقط بل حُطمت لأجزاء عديدة |
Bütün bir dünya kaya ve metal parçaları halinde parçalanmış ve uzaya dağılmıştı. | Open Subtitles | تقلّصت عوالم بأكملها لأجزاء صخرية ومعدنية وتناثرت في الفضاء الخارجي |
Karton otomobil parçaları bir kutu geliyor yerel bir mekanik teslim - | Open Subtitles | الورق المقوى من صندوق لأجزاء سيارة تم توصيلة الى ميكانيكى محلى |
Başarmışlar.Ağır su tankları paramparça olmuş Hepsi dışarda, tepelerde güvendeler. | Open Subtitles | لقد نجحوا ، خزانات المياه الثقيله إنفجرت لأجزاء صغيرة وكلهم خرجوا بسلام نحو الجبال |
Bu kadar uzaklara gitmiş... ve paramparça olmuş bir adam görmedim. | Open Subtitles | أنالمأرىرجل قطمنفصلعننفسة... و ممزق لأجزاء .. |
Narin parçaların karmaşık bir derlemesi. Her birinin bir amacı var. | Open Subtitles | يا له من تجمع معقد لأجزاء حساسة كل جزء له غرض معين |
İşimizi bitirdiğimiz yerlere gidip yılarca zarar görmemesi gereken ama çoktan bozulup deforme olmaya başlamış parçaların fotoğraflarını çekti. | Open Subtitles | ذهب إلى أماكن انتهينا وانتقلنا منها التقط صوراً لأجزاء لم يجب أبداً أن أقلق بشأنها لسنوات، والتي كانت فعلاً تظهر علامات إجهاد، اعوجاج وتشويه |
Buldukları bomba parçalarının fotograflarını yolluyorlar. | Open Subtitles | .. إنهم يرسلون صوراً لأجزاء القنبلة كما وجدوها |
Mayoz bölünme, sperm ve yumurta oluşumu sırasında cereyan eden şey, kromozom parçalarının değiş tokuşudur. | Open Subtitles | في الانقسام الميوزي خلال تكوين الحيوان المنوي و البويضة يحدث تبادل لأجزاء من الكروموسومات |
Eğer bir şeyi parçalarına ayırmak istiyorsan Önce nasıI çalıştığını öğrenmek gerekir. | Open Subtitles | يجبُ أن تعرف طريقة عمل الشيء إذا أردت تقسيمه لأجزاء |
O şeyi parça pincik ettim. Defol git, pislik! | Open Subtitles | لقد مزقت ذلك لأجزاء لذا اسكت أيها الأحمق |
Bir taraftan daha güçlü çeker ve bulutu parçalar. | TED | انه يسحب من جانب بشكل أكبر من الآخر و السحابة تتفتت لأجزاء |