- En azından üzerine uymuş. - Seni mutlu etmek için ne yapabilirim? | Open Subtitles | حسنا، على الأقل هذه تناسبك ــ ما الذي يمكنني القيام به لأجعلك سعيدة؟ |
- En azından üzerine uymuş. - Seni mutlu etmek için ne yapabilirim? | Open Subtitles | حسنا، على الأقل هذه تناسبك ــ ما الذي يمكنني القيام به لأجعلك سعيدة؟ |
Seni seviyorum ama bana güvenmeni sağlamak için seninle evlenemem. | Open Subtitles | أحبك، لكن لا يمكنني أن أتزوجك لأجعلك تثق بي |
Bu çocukça oyunlardan vazgeçmeni sağlamak için ne yapmam gerekiyor? | Open Subtitles | ماذا يجب أن افعل لأجعلك توقف هذه الأعمال الصبيانية؟ |
Gözümü bile kaçırdım sen tatmin ol diye. | Open Subtitles | أنا حتى تجنبت نظرتي لأجعلك تشعر كأنك القائد |
Oyunda yer almanı, daha çok erkek olman için istediğimi mi düşünüyorsun? Öyle değil mi? | Open Subtitles | إعتقدت بأنّني أردتك أن تتعهّد لأجعلك أكثـر رجـولة؟ |
Tekrar güvende olman için elimden gelen her seyi yapacagim. | Open Subtitles | سأفعل ما بوسعي لأجعلك تشعرين بالأمان مجدداً |
- Sorduğum şey bu değil. - Seni mutlu etmek için her şeyi yaparım. | Open Subtitles | هذا ليس ما كنت أسأل عنه سوف افعل كل شئ لأجعلك سعيدا |
Durma. Bu gece seni mutlu etmek için her şeyi yaparım. | Open Subtitles | امضي قدما سأفعل اي شيء لأجعلك سعيدة اليوم |
Peki, seni mutlu etmek için sana ne alabilirim? | Open Subtitles | إذاً ، ماذا يمكنني أن أشتري لك لأجعلك سعيداً؟ |
Her anımı seni mutlu etmek için harcıyorum ben | Open Subtitles | أريد أن أقض كل لحظة فى حياتى لأجعلك تشعر بالسعادة سأفعل أى شىء من أجلك |
Seni mutlu etmek için çok şey yapardım. | Open Subtitles | هناك العديد من الاشياء التى قد افعلها لأجعلك سعيدا |
Sizi mutlu etmek için elimden geleni yaparken neden vazgeçip, mahvedeyim ki? | Open Subtitles | لماذا أبذل قصارى جهدي لأجعلك سعيدة، ثم أعود وأتراجع عن كل ذلك كلّه؟ |
Orada olmanın nasıl olduğunu unutmamanı ve anlamanı sağlamak için ne yapabilirim acaba? | Open Subtitles | لذا ما بوسعى فعله... لأجعلك تتذكر... ... |
Bana inanmanı sağlamak için ne yapmam lazım? | Open Subtitles | مالذي يجب أن أفعله لأجعلك تُصدقني؟ |
Guardian'ın kimliğini söylemeni sağlamak için sadece işaret parmağımla altı şekilde canını feci yakabilirim. | Open Subtitles | (أعرف 6 طرق مؤلمة لأجعلك تخبرني بهوية (جارديان باستخدام اصبعي السبابة |
Bilmiyorum Josh. Sen mutlu ol diye istiyormuş gibi davrandım. | Open Subtitles | لا أعلم , جوش أنا مضيت في هذا الأمر لأجعلك سعيدا |
Sırf sen mutlu ol diye bu yarışmadan çekilmeyeceğim. | Open Subtitles | لن أترك المسابقة لأجعلك سعيدة |
Yaz boyunca kız arkadaşım olman için. | Open Subtitles | لأجعلك رفيقتي خلال الصيف |
Fakat aramızda kalsın, bilmeni isterim ki burada, yaşanan cehennemde kalman için, elimden gelen her şeyi yapacağım. | Open Subtitles | لكن بيني و بينك أريدك أن تعلم سوف أفعل كل ما أستطيع لأجعلك إقامتك هنا |
Hayatını böyle mahvettiğim için üzgünüm, ama tekrar hissetmen için elimden gelen her şeyi yapıyordum. | Open Subtitles | لكنني كنتُ أفعل كلّ شيء لأجعلك تشعرين مرةً اخرى. |