Hatta imzanızı almak için dışarıda bekledim ama asla çıkmadınız. | Open Subtitles | حتى أني إنتظرتك بالخارج لأحصل على توقيعك لكنك لم تخرج |
Ne? O kapalı tribün biletlerini almak için bütün gece sırada bekledim. | Open Subtitles | لقد وقفت في طابور طوال الليل لأحصل على هذا المستوى من التذاكر |
Ehliyetimi almak için tek şansım ve o ehliyeti alacağım tamam mı? | Open Subtitles | لا, لا هذه فرصتي الوحيدة لأحصل على رخصتي و أنا سأحصل عليها |
İşte bu yüzden emekli oluyorum. Buraya emekliliğimi almaya geldim. | Open Subtitles | لهذا السبب سأتقاعد، لقد أتيت إلى هُنا لأحصل على مستحقاتى |
Düzgün görüntü alabilmek için sana da, bebeğe de narkoz vermem gerekir. | Open Subtitles | لأحصل على صورة واضحة يجب أن أضعكِ و الطفل تحت التخدير العام |
"Glütensiz pasta"yı bulmak için popomu yırttım, hem de gerçek anlamda. | Open Subtitles | لقد وقعت على مؤخرتي، حرفياً لتذكيريك فحسب لأحصل على كعكة الجلاتين |
Normalde son ayın kirasını almak için insanların peşinden koşmam gerekir. | Open Subtitles | أقصد، أضطر عادة لمطاردة المستأجرين لأحصل على إيجار الشهر الماضي فحسب |
Şimdi köpeği almak için yıllardır inandığım her şeye sırt döneceğim. | Open Subtitles | حسناً , سأذهب للتخلص من كل ما أمثله لأحصل على كلب |
Sonra da o kasetleri geri almak için gece müdürüyle mesai yapmam gerekirdi. | Open Subtitles | وبعدها أُرغِمت على أن آخذ إستراحة مع المدير الليلى لأحصل على شرائط التسجيل |
Ve böylece elektronik bilimine ilgi duydum ve bilirsiniz, acemi lisansımı almak için okudum. Birşeyleri kablolara bağlayıp duruyordum. | TED | لذا أصبحت مهتما بالإلكترونات, فدرست لأحصل على الشهادة. وقد كنت أكتب أشيائاً. |
Artı, böcek ilacı emdirilmemiş tek bir elma almak için, gidiş-dönüş 45 dakika araba kullanmaktan bıktım. | TED | بالإضافة إلى أني سئمت من القيادة لـ ٤٥ دقيقة فقط لأحصل على تفاحة لم تًملأ بالمبيدات. |
Bir gün hücre arkadaşım bana okusun diye gazetenin spor sayfasını almak için koşturdum. Ve kazara işle ilgili bölümü açtım. | TED | ذات يوم اندفعت لأحصل على صفحة الرياضة من الجريدة ليقرأها لي رفيقي في الزنزانة، ولكني بالخطأ أخذت صفحة الأعمال |
Kitabı almaya gitmemin tek nedeni evime geri dönmek... | Open Subtitles | السبب الوحيد لأحصل على الكتاب هو الرجوع للبيت |
Kitabı almaya gitmemin tek nedeni evime geri dönmek... | Open Subtitles | السبب الوحيد لأحصل على الكتاب هو الرجوع للبيت |
Düzgün görüntü alabilmek için sana da, bebeğe de narkoz vermem gerekir. | Open Subtitles | لأحصل على صورة واضحة يجب أن أضعكِ و الطفل تحت التخدير العام |
Kızılcık alabilmek için yaşlı bir kadını dövmem gerekti. | Open Subtitles | اضطررت إلى ضرب عجوز بالعصا لأحصل على الصلصلة |
Particle Magazine beni o partiye haber bulmak için gönderdi. | Open Subtitles | اسمع، مجلة بارتيكل أرسلتني لهذا الحفل لأحصل على قصة |
Atıştırmalık bir şeyler alacağım ama önce onları kara vebayla mı tanıştırsam? | Open Subtitles | سأذهب لأحصل على وجبة خفيفة لكن أولاً أيجب أن أدرج الطاعون الأسود |
Çok istediğim şeye ulaşmak için bedel ödüyorum, bundan pişman değilim. | Open Subtitles | أنا أدفع الثمن، لأحصل على ما أريد. لذلك لستُ نادم |
Müşteri kazanmak için çizim yapmam. Çizim yapabilmek için müşteri kazanırım. | Open Subtitles | أنا لا أبنى لأحصل على عملاء أنا أريد عملاء يريدون البناء |
Birşey elde etmek için onu kullandığımdan ötürü ve senle yaptığım buydu sanırım. | Open Subtitles | مشكلة مع الجنس .. لأنى أستخدمه لأحصل على الأشياء التى أريدها ويبدوا أن هذا هو ما فعلته معك |
Who's gonna help me file my claim ? | Open Subtitles | من سيساعدنى لأحصل على مطلبى؟ |
Bebeği almam için kaç kişinin ölmesi gerektiğini söyle yeter. | Open Subtitles | أخبرني كم من الناس سوف يموتون لأحصل على رعاية الطفلة |
- Gelip biraz süt alayım dedim de siz çoktan kurutmuşsunuzdur, değil mi? | Open Subtitles | أنا كنت قادمًا لأحصل على بعض الحليب لكنّكم غالبًا حلبتموها بالكامل، أليس كذلك؟ |
Dördüncü sınıfta olabilecek en iyi eğitimi alabilmem için özel bir okula gitmem gerektiğine karar verdi. | TED | عندما كنت في الصف الرابع، قررت أمي أن ألتحق بمدرسة خاصة لأحصل على أفضل تعليم ممكن. |
Bu, haber yapmak için kılık değiştirdiğim ilk iş değil. | Open Subtitles | ليست هذه أول مرة أخفى شخصيتى الحقيقية لأحصل على قصة |