| Şunu bilmeni istiyorum ki, yaptığım her şeyi aileme duyduğum sevgi ile onları kötülüklerden ve tehlikeden korumak için yaptım. | Open Subtitles | أريد فقط أن أذكّرك بكل شيء أفعله، أفعل هذا من أجل عائلتي، لأحميهم من الشر والخطر. |
| Yedi yıl boyunca her gün, onları kendilerinden korumak için bana saygısızlık etmelerine, benden nefret etmelerine izin verdim. | Open Subtitles | كل يوم لمدة سبع سنوات، سمحت لنفسي بأن اعامل دون احترام و بإكراه من قبل هؤلاء الناس، كل ذلك لأحميهم من أنفسهم |
| Kitabım yayınlandığında... Herkese onları korumak için takma isimler verdim. | Open Subtitles | عندما نشر كتابي بدلت أسماء الجميع لأحميهم |
| Onları gerçekten korumak için çok uğraştım. | Open Subtitles | فقد فعلت الكثير لأحميهم من الحقيقة |
| Onu senden korumak için buldum. | Open Subtitles | أنا فعلت ذلك لأحميهم منك |
عربي 
إنجليزي 
فرنسي 
إسباني 
ألماني 
برتغالي 
تركي 