| Seni bir kaç saat sonra alırım, tamam mı? | Open Subtitles | وسأرجع لأخذكِ بعد عدة ساعات, حسناً؟ حسناً |
| Sabah seni alırım, olur mu? | Open Subtitles | سأتي لأخذكِ في الصباح, إتفقنا؟ |
| Seni 5'te gelip alırım. | Open Subtitles | صوفيا), سأأتي لأخذكِ بالخامسه) - نعم سيدتي - |
| Seni akşamki baloya götürmek için çok sabırsızlanıyorum. | Open Subtitles | لا يمكنني الإنتظار لأخذكِ إلى الحفلة الراقصة الليلة |
| Havaalanı aracı evine götürmek için bekliyor. | Open Subtitles | هيا. عربة المطار تنتظركِ لأخذكِ إلى المنزل |
| Seni götürmeye geldim. Sensiz gitmeyeceğim. | Open Subtitles | لقد أتيت لأخذكِ معي لن أغادر بدونك. |
| Tamam. Seni dörtte alırım. | Open Subtitles | حسناً، سأمر لأخذكِ فى الرابعة |
| — Seni 7'de alırım, olur mu? | Open Subtitles | -سآتي لأخذكِ في السابعة، حسناً؟ |
| Seni 10 dakika sonra alırım. | Open Subtitles | سأحضر في خلال 10 دقائق لأخذكِ |
| Yani sen gitmek istemiyorsan ve ben seni götürmek zorunda değilsem, her şey yolunda mı? | Open Subtitles | وأنا لست بحاجة لأخذكِ معي هل كل شيء على ما يرام؟ |
| Eğer yansımanın yaşadığı duyulursa, bir tabur vampir onu Klaus'a götürmek için sıraya girer. | Open Subtitles | لو أنتشر خبراً بأن النظيرة لها وجود فسيتوالى سرباً من (مصاصين الدماء) لأخذكِ إليه |
| Arabam aşağıda sizi ve ailenizi ulusal güvenliğe götürmek için hazır bekliyor. | Open Subtitles | (على استعداد لأخذكِ أنتِ وأسرتكِ لمقر (الأمن القومي |
| Seni götürmeye gelmediler. | Open Subtitles | لن يأتوا لأخذكِ بعيداً |
| Seni eve götürmeye geldim, kızım. | Open Subtitles | أنا هُنا لأخذكِ إلى المنزل. |
| Seni eve götürmeye geldim. | Open Subtitles | أنا هنا لأخذكِ للمنزل. |