ويكيبيديا

    "لأسأل" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • sormak
        
    • sorardım
        
    • sormaya
        
    • sormazdım
        
    • soracağım
        
    • sorarım
        
    • istemezdim
        
    • sorayım
        
    Ve bugün bir kez daha geleceğimi sormak üzere atıma atlayıp ormana gittim. Open Subtitles ثم اليوم هرعت عائدا بجوادي نحو الغابة لأسأل الجني عن مقدار حظي مرة أخرى
    - Ne dediğini sormak için uygun bir an mı bu an? Open Subtitles هل الآن وقتٌ مناسب لأسأل ما الذي يجري بحق الجحيم؟
    Eğer babam olsaydım, gidip kocasına sorardım. Open Subtitles لو كنت والدنا أظن ,بأنني سأذهب لأسأل الزوج
    Doktora senin sorduğun soruyu sormaya geldim. Open Subtitles لقد جئتُ لأسأل الطّبيب الطيّب نفس الشيء الذي سألتَه إيّاه
    Öyle pat diye sormazdım tabi. Open Subtitles ما كنتُ لأسأل ذلكَ مباشرةً فحسب
    ... bilebilebu sorularıtekrar tekrar soracağım ama ... Open Subtitles عندما أنا سَآسفُ لأسأل السؤال التالي، لكن
    Fakat eğer bir şeyi düşünecek olursam, kendime şu soruyu sorarım: "Tekrarlayan bir şeyi alıp kendimizi 100 kat daha verimli yapsak nasıl olur?" TED ولكني إن كنت سأفكر في أمر واحد، كنت لأسأل نفسي هذا السؤال، "ماذا لو كان باستطاعتنا إزالة كل الأعمال التكرارية وجعل أنفسنا أكثر كفاءة بمئة مرة؟"
    Biliyorum. Bunu istemezdim ama yapabileceğim başka bir şey yok. Open Subtitles أعلم، لم أكن لأسأل لكن لا يوجد شيء آخر أستطيع فعله
    Ben gidip sorayım. Sen burada bekle, olur mu? Open Subtitles ‫سأذهب لأسأل ‫انتظر هنا لحظة، حسنا؟
    Sihirbaza nasıl yaptığını sormak görgü kurallarına uymaz, ama meraklı beyinler çaresizce bilmek istiyor. Open Subtitles أعلم أنه سوء خُلُقٌ منىّ لأسأل الساحر كيف فعلها ولكنّ الكل هنا يتحرّق شوقاً لمعرفة
    Maskeyi indirip önemli sorular sormak Deborah'lık taslamaksa, evet. Open Subtitles لشق طريق للتمويه لأسأل الأسئله الأكثر أهميه فإذاً أنا أسحب ديبورا
    Odie'yi gördünüz mü diye sormak aradım. Onu bulamıyorum. Open Subtitles مرحبا أنا جون، أتصل لأسأل إذا كان أودي هناك
    Cennet bahçeleri nasıldı diye sorardım ama oraları gördüğünden şüpheliyim. Open Subtitles كنتُ لأسأل عن حقول الفردوس، لكنّي أشكُّ أنّكَ رأيتَ شيئاً منهم.
    Çaylak-1'e sorardım ama ona güvenmiyorum. Open Subtitles كنتُ لأسأل المبتدأ رقم 1 لكن لا يمكنك الوثوق به.
    Cennet bahçeleri nasıldı diye sorardım ama oraları gördüğünden şüpheliyim. Open Subtitles كنتُ لأسأل عن حقول الفردوس، لكنّي أشكُّ أنّكَ رأيتَ شيئاً منهم.
    Gerçeği söylemek gerekirse, sormaya çekindim. Open Subtitles في الحقيقة، لقد كنتُ... بشدّة الخوف لأسأل.
    Astsubay Smith'e canavarlarla ilgili sorular sormaya. Open Subtitles لأسأل الضابطه (سميث) بعض الأسئلة عن الوحوش
    Başka seçeneğim olsa sormazdım. Open Subtitles لم أكن لأسأل إن كان هناك طريقة أخرى
    Önemli olmasaydı sormazdım Earl. Open Subtitles لم أكن لأسأل إن لم يكن الأمر هاماً يا (إيرل)
    - Karımı öpebilir miyim, soracağım. Open Subtitles - لأسأل أورين إن كان بإمكاني تقبيل زوجتي
    Gidip babama soracağım. Open Subtitles يمكننا إخلاء مساحة، سأذهب لأسأل أبي.
    Ahmad'a sorarım, Beyim. Open Subtitles ساذهب لأسأل .. أحمد
    Çaresiz olmasam yardım istemezdim ama yardım gerekiyor. Open Subtitles انا لم اكن لأسأل المساعده ان لم اكن يائسا لكني احتاج المساعده
    Öyleyse gidip, ona sorayım. Open Subtitles لذا سأذهب لأسأل

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد