Malum mesele ilgisini çekmeye devam edecektir, ve haftalarca bu konuda konuşup duracaktır. | Open Subtitles | موضوع التأكيد سيكون من صالحه وسيكون هذا كل مايتحدث عنه لأسابيع وأسابيع |
Geçen sefer haftalarca beklemiştik ama bu yarın! | Open Subtitles | آخر مرة انتظرنا لأسابيع وأسابيع! ولكن هذا الموعد غدًا! |
Oh, evet şimdi de İngiltere başbakanı -? Hayır. (Kahkalar)(Alkış) (Kahkalar)(Alkış) Amy Cuddy: Demek ki, bir tokalaşma veya bir kaçan tokalaşma fırsatı bizleri haftalarca ve haftalarca üzerinde konuşturabiliyor. | TED | رئيس الوزراء ..لا ؟ (ضحك) (تصفيق) (ضحك) . (تصفيق) حسنا مصافحة ما أو عدم حدوث مصافحة قد تجعلنا نتحدث عن ذلك لأسابيع وأسابيع |
Hitler problemlerin üstesinden gelme konusunda kendini üstün görüyor, diğerlerinin haftalarca tartıştığı bir meseleyi tek başına bir anda halledebileceğini düşünüyordu. | Open Subtitles | كان (هتلر) يشعر بتفوق هائل عندما تطرح أمامه مشكلة مماثله وما كان يستغرق من الأخرين مناقشات قد تمتد لأسابيع وأسابيع كان هو يحسمه بقرار لا يأخذ منه أكثر من دقيقه |