Buraya trenler hakkında maval dinlemeye gelmedim. | Open Subtitles | لم آت الى هنا لأستمع اليك و انت تثرثر عن القطارات |
Buraya senin trenler hakkındaki dırdırını dinlemeye gelmedim. | Open Subtitles | لم آت الى هنا لأستمع اليك و انت تثرثر عن القطارات |
Buraya trenler hakkındaki dırdırını dinlemeye gelmedim. | Open Subtitles | لم آت الى هنا لأستمع اليك و أنت تثرثر عن القطارات |
Konuşmak ve dinlemek, dahası sana yardımcı olmak için yanında olduğumu söyleyecektim. | Open Subtitles | و أخبرك بأنني هنا لأستمع و أتحدث معك لأساعدك بأي طريقة ممكنة |
Bunları dinlemek için yılda 6 bin dolar. | Open Subtitles | أدفع ستة ألاف دولار رسوم تعليم في السنة لأستمع إلى هذا |
Çünkü bu boku dinlemem için bana yeterince para vermiyorsun. | Open Subtitles | لأنك لا تدفع لي بما فيه الكفاية لأستمع لهذا القرف. |
- dinleyecek zamanım yok. | Open Subtitles | -ليس لدي الوقت الأن لأستمع إلى الحبكة بأكملها. |
Yalnızca diyorum ki bana söylemek istediğin bir şey varsa dinlemeye hazırım. | Open Subtitles | أنا أقول فقط، إن أردت أن تقول لي أي شيء، فأنا هنا لأستمع. |
Bana bunu borçlu değilsin, ama önemli olan şu ki, ne söylersen dinlemeye hazırım. | Open Subtitles | أنظري ، لستِ مدينة لي بأي شيء لكن لما له قيمة أنا هنا فقط لأستمع لأيما تحتاجين قوله |
Bölmek istemiyorum, sadece dinlemeye geldim. | Open Subtitles | أنا لا أقصد مقاطعة حديثكم, أنا هنا فقط لأستمع |
"Dün gece bir gurubu dinlemeye gittim." | Open Subtitles | الليلة الماضية ذهبت لأستمع لأغاني تلك الفرقة الموسيقية |
Burada durup, o yalanları dinlemeye hiç niyetim yok! | Open Subtitles | لن أقف هنا لأستمع لحفنة أكاذيب |
Ben babamın aydınlatıcı konuşmasını dinlemeye gidiyorum. | Open Subtitles | سأرجع لأستمع الى حديث ابي البليغ |
Senin konuşmanı dinlemeye geliyordum. | Open Subtitles | أتيت للتو لأستمع إليكِ و أنتِ تتحدثين |
Buraya dinlemeye geldim. | Open Subtitles | ليس السياسية أنا هنا لأستمع إليهم |
Buraya vaaz dinlemeye gelmedim. | Open Subtitles | - أنا لست هنا لأستمع الى موعظه |
Bütün koltuklar doluydu, ben de şarkıyı dinlemek için geldim. | Open Subtitles | أنا فقط لم أجد مقاعد شاغرة لذا دخلت إلى هنا لأستمع إلى الأغنية |
Meslektaşların sohbetini bölmek canımı acıtıyor devam etmesini dinlemek canımı daha da çok acıtıyor. | Open Subtitles | انه يزعجني اضطرار لمقاطعة المزاح بين الزملاء انها تؤلمني أكثر بكثير لأستمع لها تستمر |
Senin pisliklerini toplamak için para alıyorum, dinlemek için değil. | Open Subtitles | أجرتي مدفوعة لأنّي أنظّف نفاياتك، ولا لأستمع إليها. |
Eğer buralara kadar gelip oğlunuzu dinlemem... gerektiğini söylüyorsa yapacağım şeyde budur zaten. | Open Subtitles | ,وإذا قال لي تعال كل هذا الطريق لأستمع لإبنك |
Bana şunu dinlemem için 100 dolar verseler az. | Open Subtitles | علي أن أطالبك بـ100 دولار لأستمع لعزفها فقط |
Kalça kıvıran birinin benimle dalga geçmesini dinleyecek vaktim yok. | Open Subtitles | فليس لدي الوقت لأستمع لتخاريفك. |
- Bunu dinleyecek vaktim yok. | Open Subtitles | ليس لدى الوقت ، لأستمع لهذا الحديث |