Ofisini, kendimi fazilet yolunda yürümeye adamış olarak terk ettim. | Open Subtitles | وتركت مكتب الإعتراف لأسير في طريق الفضيلة |
Ama zaten yürümeye gitmemiştim. | Open Subtitles | لكنني لم أذهب لأسير في الواقع. |
Ama zaten yürümeye gitmemiştim. | Open Subtitles | لكنني لم أذهب لأسير في الواقع. |
O yolu sadece lobide yürümek için gelmişim. | Open Subtitles | لقد سافرت كل هذه المسافة لأسير فقط في الردهة |
Senin gibi yürümek, senin gibi konuşabilmek için her şeyi yapardım. | Open Subtitles | كنت لأفعل أي شيء لأسير مثلكن، لأتحدث مثلكن |
Bana güç ver! Bana güç ver! | Open Subtitles | اعطني القوة لأسير اعطني القوة لأسير |
Kendimi toparlayabilmem için ihtiyacım var. | Open Subtitles | احتاجها لأسير يومى |
O yolu yürümek için güçlü olmalıyım. | Open Subtitles | احتاج القوة فقط لأسير به |
Bana güç ver. | Open Subtitles | اعطني القوة لأسير |
Bana güç ver! Bana güç ver! | Open Subtitles | اعطني القوة لأسير ...اعطني القوة ل |
Kendimi toparlayabilmem için ihtiyacım var. | Open Subtitles | احتاجها لأسير يومى |