Ve ben... senin gibi arkadaşlara ihtiyaç duyduğum için pişmanım. | Open Subtitles | ويؤسفني التفكير من أي وقت مضى بأنني احتجت لأصدقاء مثلك |
Kahramanlarımıza alkış tutup, hiç edinmediğimiz arkadaşlara ağladığımız kurgusal dünyalara isteyerek giriyoruz. | TED | ندخل بإرادتنا لعوالم خيالية حيث نهتف لإبطالنا و نبكِ لأصدقاء لم نحظَ بهم قط. |
Hey, burada hepimizin arkadaşa ihtiyacı vardır. Sana arkadaşlık edebilirim. Elde etmesi zor. | Open Subtitles | أهلا كلنا هنا نحتاج لأصدقاء من الممكن أن أكون صديقك |
Hepimizin arkadaşa ihtiyacı var. | Open Subtitles | من حسن الحظ أننا جميعا نحتاج لأصدقاء فالحياة تختلف بدونهم |
Neden terapiye ihtiyacımız olsun? İş arkadaşları için zor gün olmalı. | Open Subtitles | اذا لما نحن بحاجة الى طبيب نفسى يوم سئ لأصدقاء العمل |
Senin arkadaş edinmeye hakkın yok. İhtiyacın da olmadığı gibi. | Open Subtitles | ليس لكَ الحقّ في تكوين صداقات، ولستَ في حاجة لأصدقاء. |
Cinayet kurbanının arkadaşlarına sorulan, bir seri sorudan oluşan, devrimci bir teknikle. | Open Subtitles | تقنية جذريّة تتألف من طرح سلسلة من الأسئلة لأصدقاء ضحيّة جريمة القتل |
İki dost için, birlikteyken pek rahat görünmüyordunuz. | Open Subtitles | بالنسبة لأصدقاء أنتم جداً منزعجون عندما تكونوا في مكان واحد |
Dünya Çevre dostları Grubu'nun oybirliğiyle aldığı karar sonucu Londra'dan | Open Subtitles | إجتماع كبير للجماعة البيئية لأصدقاء الأرض |
Kongrenin sizin yeni kanınıza ihtiyacı var. Ve sizin karşılığında yeni dostlara ihtiyacınız olacak. | Open Subtitles | الكونغرس يحتاج دماءكم الجديدة، وأنتم بدوركم ستحتاجون لأصدقاء جدد |
Eğer arkadaşların ve onların çocukları Bay'e farklı davranacaklarsa o zaman, gerçekten yeni arkadaşlar bulman lazım. | Open Subtitles | لو كان أصدقائك وأبنائهم سيعاملوها بشكل مختلف فحقيقةً , أنتِ تحتاجي لأصدقاء جدد |
Yeni arkadaşlara ayıracak vaktim yok. İşim başımdan aşkın. | Open Subtitles | اسمع، ليس لديّ وقت لأصدقاء جدد فلديّ ما يكفيني من المشاغل |
arkadaşlara indirim yok. Bedava yok. | Open Subtitles | لن نعطي حسومات لأصدقاء الموسيقيين، ولاعلىهدايامجانية. |
Çünkü işlevsel olmaya çalışıyoruz. Ve işlevsel demek arkadaşlara ihtiyacımız var demek. | Open Subtitles | لأنّنا نحاول أن نكون وظيفيّتين، مما يعني أنّنا بحاجة لأصدقاء. |
Hem liseli arkadaşlara ihtiyacım da yok. | Open Subtitles | لكني لا أحتاج لأصدقاء المدرسة الثانوية |
Ayrıca Lux'ın arkadaşa ihtiyacı var. | Open Subtitles | و لوكس تحتاج لأصدقاء ، وهي لا تستطيع تكوين صداقات |
Tabii sen bir arkadaşa ihtiyaç duymak hakkında hiçbir şey bilmezsin. | Open Subtitles | أم أنك لا تعرفين شيئًا عن الحاجة لأصدقاء |
Hayır, New York'ta arkadaşa ihtiyacım var diye saçmaladığım için böyle diyorsun. | Open Subtitles | لا، هذا فقط لأني قلت تلك الأمور الغبية بخصوص حاجتي لأصدقاء في نيويورك |
Kendisi, arkadaşları ve koleksiyoncular için topluyor. | Open Subtitles | بأي حال هو يجمع للبيع ولكن في الأغلب لأصدقاء وأعني الجامعون الكبار حصص كبيرة جداَ |
Bu içkiler babamın arkadaşları için hediye gibi. | Open Subtitles | هذا الخمر يعتبر فقط مثل الهدايا لأصدقاء أبي |
O herifin pestilini çıkartacağım, ve birkaç arkadaş... moruk, biz orada olacağız, tamam mı? | Open Subtitles | سوف اطيح بذلك اللعين الليلة واحتاج لأصدقاء سوف نكون هناك يارجل |
Geçiyor muydun, yoksa arkadaş ziyareti falan mı? | Open Subtitles | اتمر ببلدتنا خلال زيارتك لأصدقاء ؟ ربما شخص مميز بالنسبة لك ؟ |
Eğer arkadaşlarına kötü şeyler oluyorsa kazara bile olsa, bunu onlara borçlu olmaz mısın? | Open Subtitles | إن ما وقع مكروه لأصدقاء مصادفة، أفلا تدين لهم أيضًا؟ |
Benimki gibi birbirine bağlı iki dost için bile. | Open Subtitles | حتى بالنسبة لأصدقاء ذو نفوذ مثل أصدقائي |
Bil bakalım Demokratik Küba'nın dostları derneğinin kurucular listesinde kimin adı var? | Open Subtitles | ولكن -حذروا - من الموقع على عقد التأسيس لأصدقاء كوبا الديمقراطية ؟ |
-Buralarda dostlara ihtiyacınız olacak. | Open Subtitles | هذا صحيح سوف تحتاج لأصدقاء يعرفون خبايا الأمور |
Eski arkadaşlar sarılamaz mı? | Open Subtitles | ألا يمكن لأصدقاء قدامى أن يتعانقوا؟ |
Eski dostlarım için en azından bunu yapabilirim. | Open Subtitles | هذا أقل ما يُمكنني تقديمه لأصدقاء قدامى. |