ويكيبيديا

    "لأضع" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • koymak
        
    • koyacak
        
    • koymaya
        
    • koyardım
        
    • koymazdım
        
    • bırakacağım
        
    • bırakmak için
        
    • koyayım
        
    • koyabileceğim
        
    Eve geldim, Dükkandan gelen bahşişlerimi koymak için kavanozu açtım. Open Subtitles لقد أتيت الى المنزل ثم فتحت العلبة لأضع الإكراميات التى أخذتها
    Arabaya binene kadar, keki çantasına koymak için beklememiz gerektiğini düşünüyorum. Open Subtitles انا اعتقد أنني يجب أنتظر لأضع الكب كيك في الشنطة التي على شكل كب كيك حتى نخرج من السيارة
    İçine süt koyacak birkaç tane kova bulur musun? Open Subtitles براندي، أحضري بعض الدلاء لأضع فيها الحليب.
    Bugün iş kâğıtlarını bankadaki kutuya koymaya gittim. Open Subtitles كـلا ذهبت إلى المصرف اليوم لأضع أعمالك في صندوق ودائع
    Noel Baba'nın kulübesine pikniğe giderdim... kolyeyi de şarabın içine koyardım. Open Subtitles وتقوما بنزهة خلوية في بيت سانتا وكنت لأضع القلادة في النبيذ
    Ama onunkilerini de koymazdım. Open Subtitles ولكنني لم أكن لأضع أعمالها أيضا.
    Dolabıma. Bunların bir kısmını oraya bırakacağım. Open Subtitles إلى خزانتي لأضع بعض من هذه الأغراض
    Bilgin olsun diye söylüyorum, ona karşı his- settiklerimi geride bırakmak için gidiyorum. Open Subtitles لمعلوماتك أنا فقط سوف ألاقيه لأضع هذه المشاعر خلف ظهري
    O kapıyı açayım, tabağı koyayım ve çıkayım. Open Subtitles ودعني افتح الباب لأضع الطعام لك ثم سأرحل
    Böyle şeylere etiket koymak benim tarzım değil. Open Subtitles حسناً، إنه ليس أسلوبي لأضع طابع إشهاري على كل شيء.
    Bu çiçekleri koymak için su bulacağım. Open Subtitles انصت، سأذهب لإيجاد بعض الماء لأضع الزهور فيه
    Bir alkoliğin erişeileceği yere şarap koymak için sebep göremiyorum. Open Subtitles لا ارى سبب لأضع الشابلي في متناول مدمن مخدرات
    Nihayet çiçek koyacak bir şey. Bir şey değil. Open Subtitles ولأجل هذه الزهرية أخيراً، مكان لأضع فيه الزهور
    Kader bu akşam bana ikinci bir şans işleri yoluna koyacak bir fırsat sundu. Open Subtitles الليلة، عرض عليّ القدر فُرصة ثانية فرصة لأضع الأمور في نصابها
    Bu kutuları koyacak yerim yok. Open Subtitles ليس لديّ مكان لأضع فيه هذه العلب.
    Yapmak zorunda olduğum işte, hayatımı ortaya koymaya hazırım. Open Subtitles أنا مستعد لأضع حياتي على المحك لأقوم بما عليّ فعله
    Fırına yemeği koymaya zamanım olmadı bile. Open Subtitles أنا حتى لم أحظى بوقت لأضع الطعام فى الفرن
    Ben şunları koymaya gidiyorum. Open Subtitles انا سأذهب لأضع هذه الاغراض جانباً
    Bunu düşünmüşsünüzdür muhtemelen fakat ben olsam, halkın gireceği her odaya bir hizmetkar koyardım. Open Subtitles على الأرجح فكرتم في ذلك لكن كنت لأضع شخصاً ربما خادم في كل غرفة يدخلها الناس
    Senin yerinde olsam onların altına biraz çimen koyardım. Open Subtitles كنت لأضع الحشيش تحتهم لو كنت مكانك
    Ben olsam ayağımı oraya koymazdım. Open Subtitles ما كنتُ لأضع قدمي هناك
    Gidip elimdeki bir kutu dolusu taze Wyoming havasını bırakacağım. Open Subtitles وأنا سأذهب لأضع هذه الهدية الفارغة هناك
    O geceyi o korkunç geceyi arkamda bırakmak için çok çalıştım. Open Subtitles لقد عملتُ بقسوة لأضع تلك الليلة... تلك الليلة الفظيعة ورائي.
    Ben en iyisi bunları buzluğa koyayım. Open Subtitles سأذهب لأضع هذه اللحوم في مكانها
    Anne, Sevgililer Günü kartlarımı koyabileceğim bir yer var mı? Open Subtitles هل من مكان لأضع فيه جميع البطاقات الغرامية التي بحوزتي

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد