Buradayken beni üzecek fazla şeyin olmadığını düşünürdüm ama bu üzdü işte. | Open Subtitles | لم أكن لأعتقد بأن هنالك الكثير بإمكانهِ أن يؤثر بي هنا، لكن ذلك يفعل |
Şanslısın ki sana güveniyorum, yoksa sosyopat olduğunu düşünürdüm. | Open Subtitles | أعني , اسمع , أنت محظوظ لأني أثق بك غير هذا لأعتقد أنك مختل إجتماعيا |
Bunu kabul ettiğinde, beni umursamyordun ve umursayacağını da düşünmedim. | Open Subtitles | لمتكنمهتماًبيعندماوافقت علىهذا... و لا أعتقد أنك ستفعل لم أكن لأعتقد |
- Seni asla kötü biri olarak düşünmedim tatlım. | Open Subtitles | - عزيزتـي , لم أكن لأعتقد أنك شخص سيء قط - |
Aramamasından daha fazla beni kızdıran şey beni arayacağını düşünecek kadar salak olmam. | Open Subtitles | ولست واثقاَ ما يغضبني أكثر عدم اتصاله أم غبائي لأعتقد أنه سيفعل |
Dedektif Cortes'in bu fikre uygun olduğuna inanıyorum. | Open Subtitles | لدي سبب لأعتقد أنها ستكون منقادة لالفكرة |
Ama, gösterinin tam bir zafer olduğuna inanmam için başka kati sebeplerim de var. | Open Subtitles | لكن لدي أسبابٌ أخرى لأعتقد بأن العرض لن يكون إلا ناجحاً. |
Her şey, bizi, kış gelmeden önce teknelerin gölgeleri üzerine vuran uykudaki güneşin anîden açmasını sağlayarak, âşıkları dışarı uğratan riyakâr baharın verdiği sözlere inanmaya itiyor. | Open Subtitles | دفعني لأعتقد أن هذا قبل نهاية الشتاء . .. مع طيف ظلال مركب |
Yemin ederim, eğer merdiven tırmanan biri olduğunu bilmesem kariyerine gülle atmaya çalıştığını düşünürdüm. | Open Subtitles | أقسم لك، لو لم أكن أعلم أنّك طموح، كنتُ لأعتقد أنّك تنسف حياتك المهنية بنفسك. |
Defalarca bana bakışını yakalamasaydım onunla yattığını düşünürdüm. | Open Subtitles | ، إذا لم أرك تُحدق بي لمرات كثيرة كُنت لأعتقد أنكما نمتما معاً |
(Ses kaydı) Stephen Hawking: Demek istediğimin oldukça aşikar olduğunu düşünürdüm. | TED | (تسجيل) ستيفن هوكينغ: "كنت لأعتقد أن ما قصدته كان واضحًا بما يكفي." |
Onun tehlikede olduğunu hiç düşünmedim bile. | Open Subtitles | لم يكن هناك سبب لأعتقد أنها في خطر |
Ben bunu pek düşünmedim... | Open Subtitles | ما كنت لأعتقد أنها... |
Söylemek üzere olduğum şeyi iltifat olarak algılayacağını düşünecek kadar saf değilim ama... | Open Subtitles | إني لست ساذجا لأعتقد أنك ستكونين قادرة على فهم ما سأقوله الآن إنه إطراء، ولكن |
Bunun iyi bir şey olduğunu düşünecek kadar sarhoşsan, ...onun odasına gitmesen iyi olur. | Open Subtitles | إذا كنت في حالة سكر وذلك لأعتقد أنه من الطبيعي ، يجب أن لا تذهب إلى غرفتها. |
Bunu yediğimi düşünecek kadar. | Open Subtitles | فقط بما فيه الكفاية لأعتقد أنني سوف تسقط لذلك. |
Hayatınızın tehlikede olabileceğine inanıyorum. | Open Subtitles | لديّ سبب لأعتقد أن حياتك ربّما في خطر. |
Floransa'nın hasımlarından birinin Roma'da olduğuna inanıyorum. | Open Subtitles | لديّ سببٌ وجيه لأعتقد أن أحد أعداء (فلورنسا) هنا في (روما) |
Bunun operasyondan sorumlu yardımcı DEA direktörü Bernard Graff olduğuna inanıyorum. | Open Subtitles | لدي سبب مقنع لأعتقد بأنه مساعد مدير وحدة مكافحة المخدرات المسؤول عن العملية (برناد غراف) |
Bu adamın geçen hafta sizi ezmeye çalışan kişi ile aynı kişi olduğuna inanmam için nedenlerim var. | Open Subtitles | لدي سبب لأعتقد بأن هذا الرجل هو نفسه الذي حاول دهسك الأسبوع الماضي |
Kış gelmeden önceki her şeye inanmaya itiyor... | Open Subtitles | دفعني لأعتقد أن هذا قبل نهاية الشتاء |