| Benden iyi ile kötü arasındaki farkı görebilmeyi istedin, ama bunu kendin için zenginlik için yada Düşmanlarını yenmek için değil sadece halkını daha iyi yönetebilmek ve insanların arasındaki huzuru sağlayabilmek için istedin. | Open Subtitles | لأنك قد طلبت ذلك و لم تطلب لنفسك الحياة الطويلة أو الثراء العظيم ولا الحياة لأعدائك |
| Bilmem. Düşmanlarını kör edebilirsin. | Open Subtitles | لا أعرف، يمكنها أن تسبب العمى لأعدائك |
| Oh, Crickett, arkadaşlarını yakın, Düşmanlarını daha yakın tut söylemini biliyor musun? | Open Subtitles | (كريكيت) ,أتعلمي تلك المقولة (كن قريباً من أصدقائك ولكن أقترب لأعدائك أكثر) |
| Hep Düşmanlarını tuttuğun bir tesisin olduğundan şüphelenmişimdir. | Open Subtitles | توقعت دوما أن يكون لديك سجن خاص لأعدائك |
عربي 
إنجليزي 
فرنسي 
إسباني 
ألماني 
برتغالي 
تركي 