Rengi hem bir iletişim aracı olarak hem de toplumda tanımlandığım kaçınılmaz bir şekil olarak daha iyi anlamak için her şeyimi verirdim. | TED | كنت سأقدّم أي شيءٍ لأفهم اللون بطريقة أفضل كوسيط وكطريقة محتومة أُعرَف فيها في المجتمع. |
Ne yani, yaptığını anlamak için dahi mi olmak lazım? | Open Subtitles | هل تعتقد أنه عليّ أن أكون عبقرياً لأفهم ما تريد فعله؟ |
Benim kafamın içine girebilecek, ve şu söylenen "marka kişiliği" denilen şeyi Anlamama yardım edecek birine ihtiyacım vardı. | TED | أنا بحاجة لشخص يمكن ان يدخل رأسي، شخص يمكنه مساعدتي حقا لأفهم ما يسمونه "شخصية العلامة التجارية." |
Çünkü bunun senin için neden o kadar önemli olduğunu anlamam lazım. | Open Subtitles | لأنني أحتاج لأفهم لماذا هذا الشيء في غاية الأهمية بالنسبة لكِ؟ |
Aslında ortaklık fikrini anlamamı sağlayan sensin. | Open Subtitles | كان أنتِ, في الحقيقة, من ساعدني لأفهم مفهوم الشراكة, |
Daha derin bir şey. Ben, bunu anlamaya çalışırken kendi araştırmalarımda işime yaradığını gördüğüm, soruyu çevreleyen yeni bir yol keşfettim. | TED | تعريف أعمق ، و لقد عانيت لأفهم هذا الأمر، و لقد توصلت لتحديد السؤال الذي يساعدني في تحرياتي |
- Sen hep... böyle yapıyorsun. Nedenini bilmiyorum. Söyle de anlayayım lütfen. | Open Subtitles | تقوم بذلك , وأنا لا أعرف لماذا , لذلك أرجوك ساعدني لأفهم |
Ve senin nasıl bu kadar basit şekilde benimkini yok edebildiğini anlamakta güçlük çekiyorum. | Open Subtitles | و أنا أجاهد لأفهم كيف إستطعتِ أن تدمري عائلتي |
Gerçeğin ne olduğunu tam olarak anlamak yıllarımı aldı özellikle kardeşimin gerçeği bulmadıki üstünlüğne bakıIırsa. | Open Subtitles | استغرق مني سنوات لأفهم الحقيقة بالضبط خاصةً منح أخي أفكار لبراءات اختراع |
Daha iyi bir köşe yazarı olmak için sınıf alıyorum ve insan davranışlarını anlamak için. | Open Subtitles | أنا آخذ صفك لأصبح كاتبة نصائح أفضل . و لأفهم تصرفات البشر |
Bulutlu şeyi anlamak benim de epey zamanımı aldı. | Open Subtitles | استغرقت وقتاً طويلاً أيضاً لأفهم الجو الغائم |
- Şayet Anlamama yardımcı olursan. | Open Subtitles | -اذا كان ذلك ما تقصدينه فساعدينى لأفهم |
Anlamama yardım et. | Open Subtitles | ساعدني لأفهم ما حدث |
Anlamama yardımcı ol. | Open Subtitles | ساعدني لأفهم الرياضيات، حسنٌ؟ |
Ona bunu sorardım. anlamam için görmem gerektiğini söylerdi. | Open Subtitles | عندما أسأله عنه يقول إنّ علي رؤيته لأفهم |
Sadece yapmam gereken doğru şeyi anlamam lazımdı. | Open Subtitles | أنا فقط أحتجتُ الوقت لأفهم الشيء الصحيح الذي يجبُ فعله |
Bunun "da" bir hediye olduğunu anlamam yıllarımı aldı." | Open Subtitles | تطلب الامر مني سنوات لأفهم انه كان هدية أيضا |
Bakın, özel güçlerim yok ama bir hayatın bile kıymetini anlamamı sağlayacak kadar ölüm gördüm. | Open Subtitles | حسناً، أنا لست مميزة، لكنني رأيت ما يكفي من الناس يموتون لأفهم قيمة الحياة. |
Neden böyle bir şey uydurduğunu anlamaya çalışıyorum. | Open Subtitles | أجهد تفكيري لأفهم لماذا تختلق هذه الحجة. |
Sadece bir kez olsun açıklayın, ben de işlerin neden bu kadar zor olduğunu anlayayım. | Open Subtitles | فسر كل لشياء اللعية لي لأفهم سبب الذي يجعل الأمور صعبة جداً |
Yok ama bir şeyi anlamakta zorluk çekiyorum. | Open Subtitles | كلا , انا فقط لدي وقت صعب لأفهم شيء ما |
Ve bu gerçekten bir çok şeyi anlamamda yardımcı oldu nasıl duyduğumuzu ve nasıl nefes aldığımızı beynimizin bizi nasıl bilgilendirdiğini yada yanıltabildiğini. | TED | وتساعدني حقيقه لأفهم كيف نري ، كيف نسمع كيف نتنفس، كيف يمكن لعقلنا أن يخبرنا أو يضللنا . |
Polis ne yaptığını anlayabilmem için zamana ihtiyaç var dedi. | Open Subtitles | الشرطة أخبرتني أنه يلزمني الوقت لأفهم ماذا فعلت. |
Bu benim için gerçek ihtiyaçlarımızın ne olduğunu anlayabilmek için harika bir araç. | TED | هي أداه عظيمه بالنسبه لي لتساعدني لأفهم ما قد يكون حوجتنا الحقيقيه. |
Onların ilişki yaşadıklarını bilecek kadar büyüktüm ama neden beni seçmediğini anlamayacak kadar da küçük. | Open Subtitles | كنت كبيرة بما يكفي لأفهم أنهما كانا ثنائي لكن صغيرة لأفهم لماذا لم يستطع اختياري بمثل تلك السهولة |