| Seninle olmak için uzay zamanı aşıp geldim ben. | Open Subtitles | إنّي حرفيًّا تجاوزت الزمن والفراغ لأكون معك. |
| İnanmıyorum. Seninle olmak için her şeyi verirdim. | Open Subtitles | لا أصدق هذا كنت سأدفع أى شىء لأكون معك |
| Ve Seninle olmak için her şeyi yapacağımı da biliyorsun. | Open Subtitles | وتعرفين أني سأفعل أي شئ لأكون معك |
| Bu akşam buradayım çünkü doğum gününde Seninle olabilmek için uçuş saatimi değiştirdim. | Open Subtitles | أنا هنا لأنّني أجّلتها لأكون معك هنا اليوم في عيد ميلادك |
| Daha önce tanıştık ve seninle birlikte olabilmek için uzun bir yolculuk yaptım. | Open Subtitles | لقد إلتقينا من قبل، و لقد سافرت لمسافة طويلة لأكون معك. |
| Güvenli oynamayı sevseydim Amerika'ya Seninle birlikte olmaya gelmezdim. | Open Subtitles | أنا لم آتى الى الولايات المتحدة لأكون معك. لإنى أحُب أن أكون فى أمان |
| Seninle olmak için her zaman oraya gidebilirim. | Open Subtitles | وسأذهب الى هناك فى أىّ وقت لأكون معك |
| Seninle olmak için her zaman oraya gidebilirim. | Open Subtitles | وسأذهب الى هناك فى أىّ وقت لأكون معك |
| Şu an Seninle olmak için her şeyimi verirdim. | Open Subtitles | أتنازل عن أيّ شئ لأكون معك الآن |
| Seninle olmak için sabırsızlanıyorum. | Open Subtitles | لايمكنني الانتظار لأكون معك |
| Seninle olmak için her şeyimi kaybettim. | Open Subtitles | لقد خسرت كل شيء لأكون معك. |
| Her zorluğa katlanırım Seninle olmak için | Open Subtitles | ## يمكنني تحمل الصعوبات لأكون معك ## |
| Seninle olmak için doğdum! | Open Subtitles | لقد خلقت لأكون معك |
| Seninle olmak için kaderi değiştirdim. | Open Subtitles | خدعتُ القدر لأكون معك. |
| Vincent, seni seviyorum. Seninle olmak için her şeyden vazgeçerim. | Open Subtitles | أنا أحبك يا (فينسنت) سوف أتخلّى عن كلّ شيء لأكون معك |
| Seninle olmak için bazen işimden ödün veriyorum. | Open Subtitles | أترك العمل أحيانًا لأكون معك |
| Seninle olmak için bitirdim. | Open Subtitles | أنهيتها لأكون معك |
| Seninle olabilmek için ne gerekirse yapacağımı biliyor ve bunu bana karşı kullandı. | Open Subtitles | كان يعرف أنّي مستعدّ لفعل كلّ ما يلزم لأكون معك وقد استغلّ هذا ضدّي |
| Bunu hak etmiyorum. Seninle olabilmek için geldim. | Open Subtitles | . (لا أستحق هذه المعاملة يا (كيو أسرعتُ بالطيران لأكون معك هنا |
| Trevor'dan seninle birlikte olabilmek için ayrıldığımı biliyorsun. | Open Subtitles | تعرف أني انفصلت عن تريفورد لأكون معك |
| Seninle birlikte olmaya bayılıyorum. | Open Subtitles | حسناً ، أنا أحب الحب لأكون معك |
عربي 
إنجليزي 
فرنسي 
إسباني 
ألماني 
برتغالي 
تركي 