Sonra, hastalıklı fahişeleri bulmak için sarhoş şekilde araç kullandım. | Open Subtitles | ثم قدت السيارة وأنا سكران لألتقط إحدى العاهرات المليئة بالأمراض |
Sadece hamile olduğum için nefesimi toparlamam biraz daha zor. | Open Subtitles | أجل. فقط أكثر صعوبة.. لألتقط أنفاسي منذ أن أصبحت حامل. |
İyi be... ama parçaları toplamam için yanında olmamı bekleme. | Open Subtitles | حسناً لكن لا تتوقع مني أن أكون بالأرجاء لألتقط القطع |
Nefes almaya zamanım yok. - Bebeğim nasılmış? | Open Subtitles | دائمآ يحدث هذا عندما يكون القمر مكتمل لا وقت لألتقط أنفاسى |
Ekmekleri almaya başlıyorum ve aniden bir kuş sürüsü bana saldırıyor. | Open Subtitles | و عندما أذهب لألتقط الخبز يهاجمني حشد من الطيور فجأة |
Kalan kotlarımı almak için dün eve gittim saat 3 gibiydi. | Open Subtitles | لا يمكنك محادثتي بهاته الطريقة. قصدت المنزل يوم أمس لألتقط سراويلي الجينز حوالي الساعة الـ3: |
Resmini çekmem için haftalardır peşimde koştu. | Open Subtitles | أنها تلاحقنى منذ عدة أسابيع لألتقط لها بعض الصور |
Modern Amerika'da sıradan sokak köşe başlarının fotoğraflarını çekmek için. | Open Subtitles | فقط لألتقط صوراً لزوايا شوارع عادية في أمريكا الحديثة. |
Ama Frank'a nişanımızın ertesi günü çekim için basıp gidersem nasıl bir mesaj vermiş olurum? | Open Subtitles | المقصود ، ما نوع الرسالة التى سأرسلها إلى فرانك فى اليوم التالى لخطوبتنا سأتركه لألتقط بعض الصور ؟ |
Fotoğraf çekmek için eğildim ve bir de bakmışım ki... Sanki kamyon çarpmış gibiydi. | Open Subtitles | انحنيتُ فقط لألتقط صورة، و بعدها فجأة و كأنّ شاحنةً صدمتني |
Siz bana aldırmayın, kızımın raketini almak için geldim. | Open Subtitles | ولا تماعيني ، أنا فقط هنا لألتقط مضرب التنس الخاص بإبنتي. |
Yazmakta olduğum bir kitap için burada fotoğraflar çekiyorum. | Open Subtitles | أنا هنا لألتقط بعض الصور مِن أجل كتاب أقومُ بتأليفه |
demedi. Nefesimi toparlayabilmem için zaman verdi ve "Ne oldu?" diye sordu. | TED | أعطتني دقيقة لألتقط أنفاسي، وسألت: "ماذا جرى؟" |
Kalemin masadan yere düştüğünü varsayalım kalemi almak için eğiliyorum, ve işte yine yükseklik korkusu. | Open Subtitles | والقلم يسقط من على المكتب إلى الأرض وأنزل لألتقط القلم -وعاد المرض |
Sonra annem... nefes almaya ihtiyacım vardı. | Open Subtitles | . أردت مساحة لألتقط أنفاسيّ، فحسب |
Sadece silahı almaya gitmiştim. | Open Subtitles | .... لقد ذهب للتو لألتقط المسدس |
Ben Joshua. Rachel'ı almaya geldim. | Open Subtitles | أنا جاشوا هنا لألتقط رايتشل |
Her nefes almaya çalıştığımda kendimi nasıI içe kapattığımı fark ettim. | Open Subtitles | و في كل مرة أتوقف فيها لألتقط أنفاسي... أدرك كم جعلت نفسي وحيدة... . |
"Çöpleri almaya gidiyorum tıpkı kuzenlerinin Calcutta'da yaptığı gibi" dedi. | Open Subtitles | فأجاب، لألتقط القمامة (كما يفعل أقربائك في (كالكيتا |