"لأموت" - ترجمة من عربي إلى تركي

• ölüme
• ölmeye
• ölmeme
• ölmek
• ölürdüm
• ölürüm
• öleyim
• ölecektim

Profesör Ping beni buluncaya kadar labirentte ölüme terk edildim.
تركونى لأموت فى المتاهه حتى وجدنى البروفسور بنج

Bir hırsız beni altı kere vurup ölüme terk ettikten sonra aldım.
اشتريته بعد أن أطلق علي سارق 6 طلقات وتركني لأموت

Bu yeterli değilmiş gibi çekip gittiniz ve beni ölüme terkettiniz! Hadi! Konuş!
وكأن هذا لم يكن كافياً ، فقد هربت وتركتنى لأموت ، لذا هيا تكلم

ölmeye gönderildim, ama genç ve güçlüydüm.
لقد أُرسِلتُ هناك لأموت ولكنّني كنتُ شابّـاً وقويّـاً

Beni gerçekten seven kişi, ölmeme yardım edecek olan kişidir.
الشخص الذي يحبني هو الشخص الذي سيساعدني لأموت

Yazamazsam ölmek için yurtdışına gönderileceğim. Şu ana dek yazdıklarım:
و إذا لم اكتب جيدا سيتم شحنى عبر البحار لأموت

Ben de ölürdüm ama... ama konsolosluktan senin mektubun geldi.
كنت لأموت أيضاً لكن رسالتك أرسلت إلي من القنصلية

Oraya gitmektensen milyonlarca defa ölürüm ve seni milyonlarca defa öldürürüm!
كنت لأموت لملايين من المرات و أن أقتلك لملايين أخرى قبل أن أعود إلى هناك

Beni bıçaklayıp ölüme terk ettikten sonra kralı yatağında öldürmeye gitti.
. طعنني و تركني لأموت . وبعد ذلك ذهب لقتل الملك في سريره

Eğer kızlar kaçırılmışsa, kardeşlerim bunu beni dövüp, ölüme terk ettikten sonra yapmış olmalılar.
لو أن أية فتاة تم أسرها، فلابد أن أخواتي قاموا بذلك بعد ضربي وتركوني لأموت

Şili hapishanesinin tekinde ölüme terk ettiğin halde beni canlı olarak gördüğün için şaşırdın mı yoksa?
هل متفاجئ لرؤيتي ؟ بعدما تركتني بسجن تشيلي لأموت

Büyücünün amacına hizmet ettikten sonra beni evinden atıp ölüme terk etti.
فبمجرد أن خدمتُ غرض الساحر ألقاني خارج منزله لأموت

Öldüresiye dövüp, bütün parmaklarımı kırıp orada ölüme terk ettiler.
أوسعوني ضربًا وكسروا جميع أصابعي. وتركوني لأموت.

Son 11 günde saldırıya uğradım, hastalandım ölüme terk edildim ve bir hayvan gibi kafese kapatıldım.
في آخر 11 يوم, تمت مهاجمتي و إصابتي بالعدوى و تركي لأموت و وضعي في صندوق كحيوان

Yaptım Çünkü bir şey dışında mutlu bir adam, her ölmeye yapmanız gereken.
. لأنني فعلت كل ما أردته لأموت رجلاً سعيداً ، كل شيء عدا واحدة

Dalda çok kuş olduğunu söylüyorlar ve pislikten ölmeye bırakıldım.
يقولون هناك العديد من الطيور على الفروع وأنا تُركت لأموت جوعاً على التراب

Senin kanın ölmeme yardım edecek.
شاعري ، أليس كذلك؟ دمك سوف يساعدنى لأموت.

Tanrı burada ölmeme izin vermezdi.
لما تركنى هنا, لأموت فى هذا المكان

Savaşı arabanın arka koltuğunda ölmek için kaybetmedim.
لم أخسر الحرب لأموت في المقعد الخلفي لسيارة

Onlarla yaşadım, nefes aldım, onlar için ölürdüm.
حييت وتنفّست حتى أنني كنت لأموت من أجلهم

O sürtük bebekken öleyim diye beni bir ara sokağa bırakmış.
لقد تركتنى العاهرة فى زقاق لأموت وأنا طفل

Hastaydım. Tok'ra'nın kafama bir yılan koymasına izin verdim, yoksa ölecektim.
كنت مريض، و وافقت ان تضع التوكرا ثعبان برأسي و الا كنت لأموت