Ortağım başka işlere yönelmek istiyor. | Open Subtitles | فكما ترى، يريد شريكي الانتقال لأمور أخرى. |
Mecazen sevinçten havalara uçuyorsanız havaya zıplayacak kadar mutlusunuzdur ama gücünüzü başka işlere saklıyorsunuzdur. | Open Subtitles | إن كان المرء يقفز من الفرح مجازياً، فهذا يعني أنه سعيد جداً بحيث قد يقفز فرحاً، لكنه يوفر طاقته لأمور أخرى. |
Havaya zıplayacak kadar mutluyum ama gücümü başka işlere saklıyorum. | Open Subtitles | أنا سعيد بحيث قد أقفز فرحاً، لكنني أوفر طاقتي لأمور أخرى. |
Ayrıca dediklerine göre bütün bu olanlar, başka şeyleri gizlemek içinmiş. | Open Subtitles | يقال أيضا أن كل ذلك هو مجرد غطاء لأمور أخرى تحدث. |
Sivrisinek larvalarını kontrol altında tutarlar, başka şeyleri de. | TED | إنها تسيطر على تعداد يرقات البعوض، بالإضافة لأمور أخرى. |
Çünkü artık başka şeyleri önemsiyorsun. | Open Subtitles | لأنك تهتم لأمور أخرى الآن |