Ama Jimmy, postu kurtarmak için öttüm mü, onu anlamaya çalışıyordu. | Open Subtitles | لكني كنت أشعر بأن جيمي كان يشعر بأني سأخونه لأنقذ رقبتي |
Şansınıza bir kez daha günü kurtarmak için ben buradaydım. | Open Subtitles | لجين الحظ ، بأنني هنا . لأنقذ الموقف مرة أخرى |
kurtarmak için bir şansımız vardı ama hiç yardım almadım. | Open Subtitles | ,سنحت لي الفُرصة لأنقذ الزواج ..لكن لم أحصل على المساعدة |
Evet, Ruhumu kurtarmaya yardım edip etmeyeceğini merak ediyorum. | Open Subtitles | أجل ، أتساءل إن كان بإمكانك مساعدتي لأنقذ نفسي فقد فعلت أشياء مخزية |
Neyle karşılaştığımızı bulursan hayat kurtarmak için bu bilgiyi kullanırım. | Open Subtitles | الشيء الذي نواجهه فسأقوم بأستخدام هذه المعلومات لأنقذ حياة الناس. |
Ruhumu kurtarmak için henüz çok geç olmadığını mı söylüyorsun? | Open Subtitles | هل تقصد بأن الوقت ليس متأخرا بالنسبة لي لأنقذ روحي؟ |
Ama fırtına vurduğunda, orada olacağım kurtarabildiğim kadar insan kurtarmak için. | Open Subtitles | لكن حينما تهبّ العاصفة، سأتواجد ِهُناك لأنقذ قدرما أستطيع من الأرواح. |
Ama Jimmy, postu kurtarmak için öttüm mü, onu anlamaya çalışıyordu. Hissedebiliyordum. | Open Subtitles | لكني كنت أشعر بأن جيمي كان يشعر بأني سأخونه لأنقذ رقبتي |
Ağabeyinizi kurtarmak için döktüğüm göz yaşlarını hatırladınız mı? | Open Subtitles | تذكرا يا أولاد، أنني صببت دموعي عبثًا لأنقذ أخيكم من القربان |
Seni kurtarmak için kendimi tehlikeye atacak kadar değil. | Open Subtitles | على الأقل , ليس ما يكفي ليجعلني أغامر بحياتي لأنقذ مؤخرتك |
Eğer öyleyse, ruh eşimin benzerini cehennemden kurtarmak için hiç de büyük bir bedel ödemiş sayılmam. | Open Subtitles | ولابد انه مشابه لسيدي إذا كان الأمر كذلك، فما أبخسه من ثمن تكلفته لأنقذ شبيه حبيبيى وروحي من هذه الحالة التعسة الجهنمية |
Dün gece, günü kurtarmak için buraya geldiğimde... özetle, aşağılayıcı ve nezaketsiz bir havadaydım. | Open Subtitles | عندما أتيت إلى هنا الليلة الماضية، لأنقذ اليوم كنت عنيدة قليلاً وغير متساهلة |
Hayatımı ve onurumu ortaya koymadım mı? Senin kıçını kurtarmak için bunu yapmadım mı? | Open Subtitles | ألم أضع حياتي وشرفي على المحكّ لأنقذ أرواحكم، ألم أفعل ذلك؟ |
Şimdi dünyayı kurtarmaya gidiyorum, hemen dönerim. | Open Subtitles | لذا ، سأعود لك قريباً و لكنى ذاهب لأنقذ العالم الآن |
Daha ileri gitmeden belirteyim, buraya kellelerinizi kurtarmaya geldim. | Open Subtitles | قبل أن تقول أي شئ , إنني هنا لأنقذ أعناقكم |
Çocuğumu kurtarmaya gittiğimde ise bu adam bana vahşice saldırdı! | Open Subtitles | وعندما ذهبت لأنقذ ابنتي هذا الرجل هاجمني |
Hayır, garajımda yabancı bir adamı sorgulayıp hayatını kurtarmama, tesadüfmüş gibi davranma. | Open Subtitles | لا تتعامل مثل العفوى عندما استجوب رجال غرباء فى المرآب لأنقذ حياتك. |
Tamam beni yakaladın, babamı kurtaracağım, mutlu musun şimdi? | Open Subtitles | حسناً, أمسكت بي سوف أذهب لأنقذ أبي, هل أنت سعيد الآن ؟ |
Oğlumun hayatını kurtarma için bu küçük kızı öldürmem gerektiğin söylüyorsun. | Open Subtitles | تقول لي أنه عليّ أن أقتل الفتاة الصغيرة لأنقذ ابني |
Sana bakmadığım bir anda, benden çaldığın hayatımı korumak için bunu yapıyorum. | Open Subtitles | سأفعل هذا لأنقذ حياتى التى كنت ستسلبها منى عندما تسنح لك الفرصة |
Sonra amniyotik boşluğa girip minicik fetüsün göğsünden mini minicik kalbine ulaşıp minik insanı kurtarıyorum. | Open Subtitles | ومنه إلى التجويف المحيط بالجنين ومنه إلى صدر الجنين الصغير إلى قلب صغير جداً لأنقذ شخص صغير جداً |
Hayatımı kurtarmam için yalan söylemem gerekti bazen. | Open Subtitles | حسناً, اظطررت الى الكذب في بعض الاوقات لأنقذ نفسي من الموت. |
Hayatını kurtarabilmek için sahte ölümünü düzenledim, böylece işine devam edebilecektin. | Open Subtitles | ! لقد سمعت أنها كانت رائعة ,لقد زيفت موتك لأنقذ حياتك |
Bu durumda Misa'yı durdurabilmemin tek yolu Ryuzaki'nin gerçek ismini defterime yazmam. | Open Subtitles | في هذا الوضع ، ستكون الطريقة الوحيدة لأنقذ ميسا هي أن أكتب اسم ريوزاكي الحقيقي في مذكرتي |