Benimle bu yolculuğa geldiğin için sana gerçekten teşekkür etmek istiyorum. | Open Subtitles | ...أريد حقاً أن أشكرك ..لأنك أتيت معي ، في هذه الرحله |
Benimle buraya geldiğin için sağ ol. Acayip iştahlıyım. | Open Subtitles | شكراً لأنك أتيت معي لقد كنت في غاية التوتر |
Kusura bakma ama o çok aptalca. Moral vermeye geldiğin için sağ ol. | Open Subtitles | لا أقصد الإهانة, لكن ذلك يعتبر جنوناً, كلا, أشكرك لأنك أتيت لتبهجني |
Memur bey, onca yolu bir hiç yüzünden Geldiğiniz için tekrar çok üzgünüm. | Open Subtitles | أعتذر مجدداً أيها الشرطي لأنك أتيت إلى هنا، دون فائدة |
Hoş geldiniz Sultan'ım. Geldiğiniz için müteşekkirim size. | Open Subtitles | أهلاً بك يا سلطانتي، أنا ممتنّ لأنك أتيت |
Çünkü sen buraya gelirken bir Hyundai kullandın bense $80,000'lık bir BMW. | Open Subtitles | لأنك أتيت إلى هنا فى سيارة هيونداى |
Eve sağ sağlim vardığımdan emin olmak istediğin için sağ ol. | Open Subtitles | شكراً لأنك أتيت لتتأكد أنني عدتُ للمنزل آمنة. |
Bu şey çok güzel. Beni bu güzel yere getirdiğin için teşekkür ederim. | Open Subtitles | هذه الأشياء جيدة جدا شكرا لأنك أتيت بي هنا |
geldiğin için sağol. | Open Subtitles | ووكنت حائرا ولا اادري ما العمل أنا ممتن لأنك أتيت لزيارتي |
Bu seyehatın aptalca olduğunu düşündüğünü biliyorum ama... geldiğin için mutluyum. | Open Subtitles | ..... أعلم أنك تعتقد أن تلك الرحلة مجنونة لكن أنا سعيد لأنك أتيت |
geldiğin için sevinmiş olmalı, Toto. | Open Subtitles | لابد وأنه سعيد لأنك أتيت. |
Bana söylemeye geldiğin için teşekkürler. | Open Subtitles | شكراً لأنك أتيت لتخبرني "يا "إيدي |
Bizim için geldiğin için teşekkür ederim. | Open Subtitles | شكراً لأنك أتيت من أجلنا |
Yurtdışından geldiğin için mi? | Open Subtitles | هل هذا لأنك أتيت من الخارج؟ |
Sizinle sadece benimle görüşmeye Geldiğiniz için görüşüyorum. | Open Subtitles | قابلتك فقط لأنك أتيت لرؤيتي |
Yoğun olduğunuz halde Geldiğiniz için teşekkürler. | Open Subtitles | .شكراً لك لأنك أتيت إلى هنا |
Geldiğiniz için teşekkür ederim . | Open Subtitles | شكرا لك لأنك أتيت |
Çünkü sen de böyle bir kasabadan geliyorsun. | Open Subtitles | لأنك أتيت من قرية مثل هذه |
Benimle konuşmak istediğin için mutluyum. | Open Subtitles | أنا سعيدة لأنك أتيت للتحدث معي |
Bu şey çok güzel. Beni bu güzel yere getirdiğin için teşekkürler Leen. | Open Subtitles | هذه الأشياء جيدة جدا شكرا لأنك أتيت بي هنا |
Anneanneciğim Geldiğine çok sevindim. | Open Subtitles | جدتي ، أنا سعيدة جداً لأنك أتيت |
Öyle deme tatlım. Gelmene sevindim. Herkes sevindi. | Open Subtitles | توقفي، أنا مسرور لأنك أتيت الجميع مسرور بهذا |