çünkü biz düşünmek zorundayız tüm bu hayvanlarla ne yapacağımızı | TED | لأننا يجب أن نعرف ما ينبغي علينا فعله بهذه الحيوانات. |
Güzellik uykumuza ihtiyacımız var çünkü bir sürü değerli şey almamız lazım. | Open Subtitles | نحتاج جميلتنا للنوم حسننا لأننا يجب أن نحصل على الكثير من الأشياء |
O zaman biraz çabuk ol, çünkü bunu halletmemiz lazım. | Open Subtitles | حسناً, ولكن تعالي بسرعة لأننا يجب أن نجد حلاً لهذا |
Ama birkaç insandan ya da küçük bir gruptan alınan hücrelere bakmak aslında tam olarak yeterli değil. çünkü bir adım geriye çekilerek | TED | ولكن أليس كافيا أن تنظر فقط إلى خلايا لبعض الأشخاص أو مجموعة صغيرة من الناس، لأننا يجب أن نعود للوراء. |
Mecbur olduğumuz için savaşırız. Yaşam biçimimiz için savaşırız. | Open Subtitles | نحارب لأننا يجب أَن نحارب نكافح من أجل طريقة حياتنا |
Mecbur olduğumuz için sizin bayrağı asıyoruz. | Open Subtitles | الأمر أننـا رفعنا علمكم لأننا يجب أن نفعـل |
Bir yığın ödev de çocukların yeni işi, ayrıca bizim de işimiz. çünkü o ödevleri kontrol etmemiz gerekiyor. | TED | وأضحت الكميات الكبيرة من الوظائف والفروض المنزلية عملًا جديدًا للأطفال، وعملًا لنا أيضًا، لأننا يجب أن نتأكد منها. |
Ama tabii ki bu, büyük resmi göstermiyor. çünkü artık gıdaları bu şekilde üretmeye ihtiyacımız yok. | TED | ولكن بالطبع هذه ليست صورة عظيمة لأننا يجب أن لاننتج غذاءاً كهذا. |
Seni aradım çünkü ona yardım etmeliyiz. | Open Subtitles | لقد اتصلت بك لأننا يجب أن نفعل شيئا لمساعدتها |
çünkü onları elde etmek için onlara gitmek zorundayız. | Open Subtitles | لأننا يجب أن نذهب إليهم لأننا بحاجة إليهم |
Ama cariyeler bile her zaman hoş karşılanmayabilirler, çünkü, erkeklerin kolaylıkla elde ettikleri şeyleri hor görmeye eğilimli olduklarını kabul etmeliyiz. | Open Subtitles | ولكن المحظية ليست دائماً مرغوبة لأننا يجب أن نعلم أن الرجال مرتبطين دائماً بالشهوة أشياء سهلة التنفيذ |
çünkü kabul et bebek, günümüzde mutlaka devamı da olur. | Open Subtitles | لأننا يجب أن نواجهه هذه الأيام يجب ان يكون هناك تكمله. |
Doğal yemekler yiyin, çünkü Bay Diş Çürüğü'nü yenmeliyiz. | Open Subtitles | تناول الأطعمة الطبيعية لأننا يجب أن إهزم السيد تسوس الاسنان. |
Bu komik. çünkü sen şarkıcı olmalıydın. | Open Subtitles | غريب أن تقول ذلك لأننا يجب أن نكون بفرقة موسيقية. |
Hayır, sonra konuşamayız, çünkü işe gitmemiz gerek. | Open Subtitles | كلا لا نستطيع التحدّث عنه لاحقا لأننا يجب أن نذهب للعمل |
Okul çıkışı hemen eve dönmenizi istiyorum... çünkü dışarı çıkıp ihtiyaç listesini almamız gerekiyor. | Open Subtitles | ..أريدكم أنتمجميعاًبالبيتَبعدالمدرسةمباشرةً . لأننا يجب أن نذهب لشراء بعض المستلزمات. |
çünkü, uyuşturucu köşeleri çocuklarımızı elimizden almadan önce, onlar için birşeyler yapmalıyız. | Open Subtitles | لأننا يجب أن نفكّر بهؤلاء الأطفال قبل أن تخطفهم الشوارع |
çünkü biz birlikte olmalıyız. | Open Subtitles | . لأننا يجب أن نكون سوياً , ما كان يجب أن أتركك . ما كان يجب أن أدخل الحرب |