Önceleri bunun benim için daha iyi olacağını düşündüğüm için uzak durdum. | Open Subtitles | أجل، بقيت بعيدة في البداية لأنني ظننت أن ذلك سيكون أسهل لي. |
Çünkü senin beni istemediğini düşündüğüm için onunla takıldım ben. | Open Subtitles | أنا فقط ارتبطت بها لأنني ظننت أنك لم ترغبي بي |
Gerçeğe katlanmanın zor olduğunu düşündüğüm için unutmana izin verdim. | Open Subtitles | تركتك تنسى لأنني ظننت أن الحقيقة سيكون من الصعب أن تعيش معها |
Gerçeğe katlanmanın zor olduğunu düşündüğüm için unutmana izin verdim. | Open Subtitles | تركتك تنسى لأنني ظننت أن الحقيقة سيكون من الصعب أن تعيش معها |
Ameliyata girmesini sağlar sandığım için bu ameliyata anestezist olarak girdim ben de. | Open Subtitles | لقد انضممت كطبيب تخدير في هذه الجراحة لأنني ظننت بأن هذا ماسيعيدها لغرفة العمليات. |
kendi başımıza bunları halledebileceğimizi düşündüğüm için mi? | Open Subtitles | لأنني ظننت أننا نسطيع التعامل مع هذا بأنفسنا |
Bir hata yaparak benden etkilendiğini düşündüğüm için anadan üryan halde olan beni unuttun mu yani? | Open Subtitles | تعرييّ الكامل لأنني ظننت مخطئاً أنكِ منجذبة إلي ؟ |
Özür dilerim, kitabımın film olmaması için sabotaj düzenlediğini düşündüğüm için. | Open Subtitles | أنا آسف لأنني ظننت أنك تحاولين تخريب فرصه أن يكون كتابي فيلماً. |
Bense bağımlılığın haplar, anti sosyal davranışlar ve alaycı tavrınla sınırlı olduğunu düşündüğüm için aptalın tekiyim. | Open Subtitles | و انا غبي لأنني ظننت ان ادمانك كان مقتصرا على الحبوب السلوك المعادي للمجتمع و السخرية |
Bildiğimi kendime saklasaydım, asıl o zaman bulmaca olurdu ama daha fazlası olduğunu düşündüğüm için bunu söyledim. | Open Subtitles | ان احتفظت بالامر لنفسي فسيكون الأمر حينها مجرد أحجية لكنني فتحت فمي لأنني ظننت أنها اكثر من ذلك |
Halka arzı onun istediğini düşündüğüm için istiyordum. | Open Subtitles | كنت أفعل ذلك لأنني ظننت أن هذا ما يريده، |
Olay şu ki, iyi bir rol yapma egzersizi olacağını düşündüğüm için kabul etmiştim. | Open Subtitles | لأنني ظننت أنه سيكون تمرين جيد للتمثيل |
Hayır, seninle bankacı olduğunu düşündüğüm için bir partiye gittim. | Open Subtitles | -لا بل اخذتك الى تلك الحفلة ، لأنني ظننت أنك تعمل في البنوك |
Evliliğinizin bittiğini düşündüğüm için her şey kontrolden çıktı. | Open Subtitles | (ما حدث بيني و بين (كارل لم يكن بيدي لأنني ظننت أن زواجكما انتهى |
Bunun Andy'nin hatası olduğunu ve utandığı için kaçtığını düşündüğüm için özür dilememi mi istiyorsun? | Open Subtitles | لمَ جئتِ إلى هنا (فيرا)؟ أتريدين أن تسمعيني أقول، "أنا آسفة لأنني ظننت أنّ (آندي) كان الملام وهرب في خزي؟" |
Dürüst olduğunu düşündüğüm için sana güvenmiştim. | Open Subtitles | ووثقت بك لأنني ظننت أنك نزيه |
Tamam bu, kadını gördüğümü sandığım için kenara çektiğimiz zaman, değil mi? | Open Subtitles | حسنًا، هذا تقريبًا الوقت حيث توقفنا لأنني ظننت أنني رأيت تلك المرأة، صحيح؟ |