Çünkü eğer ona sorarsam, gerçekten bilmek zorunda olduğum belli olur. | Open Subtitles | لأنني لو سألته سأبدو كأني أريد بشدة أن أعرف. |
Çünkü eğer buradan ayrılırsam... sahip olacağın tek şey, devlet hastanesinde bir yatak olur. | Open Subtitles | لأنني لو ذهبت الآن فكل ما ستحصل عليه هو حقنة شرجية في مستشفى عام |
Çünkü eğer bunu Wilson'un önünde yapsaydım sonunu öğrenemezdim. | Open Subtitles | لأنني لو تغوطت في ثيابي أمام ويلسون، فلن يتركني في حالي |
Yüzümü çevirmek zorundaydım Çünkü eğer sağlık görevlilerinin yapmak üzere oldukları şeyi izleseydim, bayılacaktım. | Open Subtitles | كان يجب أن أشيح ببصري ، لأنني لو شاهدت ما كان سيفعله المعالجون كنت سأفقد الوعي |
Çünkü alaycılığı tercih edersem, Bay Tanner, çocuklarımla konuşurum. | Open Subtitles | لأنني لو كنت أريد السخرية من السّيد تانر، لتحدث الى أبنائي |
Çünkü ona rastlarsam, neler olabileceğini kimse bilemez. | Open Subtitles | لأنني لو قابلته , لا أحد يعرف ماذا سيحدث |
Sadece beni memnun et, tamam mı? Çünkü, eğer hatalıysam tamamen benim hatam olur. | Open Subtitles | جاريني فحسب ، لأنني لو كنت مخطئة فسوف أكون مخطئة فقط |
Çünkü,eğer söylersem, artık seninle konuşmaz. | Open Subtitles | لأنني لو قلت لك, لن تستطيع ان تسمع مرة أخرى |
Çünkü eğer ben aşçı olsaydım ve planı satıp buradan zengin olarak ayrılmak isteseydim, iki şeye ihtiyacım olurdu. | Open Subtitles | لأنني لو كنت الطاهي وأريد بيع تلك الخريطة وأترك هذا المكان كشخصغني،أريدشيئين.. |
Çünkü eğer senin kız arkadaşın olsaydım, ki değilim hayatının en uzun ilişkisinin bitmesinin üzerinden sadece 3 hafta geçmişken bir randevuya çıkmanın çok aptalca olduğunu söylerdim. | Open Subtitles | لأنني لو كنت صديقتك وأنا لست كذلك كنت سأخبرك بانه الخروج في موعد ثلاثة أسابيع بعد الإنفصال |
Çünkü eğer sana çivi çakmayı öğretebilirsem belki de biraz çılgınca da gelse bütün babalık görevlerini yapabileceğim anlamına gelir. | Open Subtitles | لأنني لو استطعت تعليمك كيفيّة دقِّ مسمار فعندها لربما بطريقةٍ مجنونةٍ ما هذا يعني أنني أستطيع أن أتولى أمر كوني والداً |
Çünkü eğer bir dakika daha gülümsemek zorunda kalırsam kusacağım. | Open Subtitles | لأنني لو أضطررت للإبتسام لدقيقة إضافية فسوف أتقيأ. |
Çünkü eğer öyleyse avukatımı aramak isterim. | Open Subtitles | لأنني لو كنت رهن الاعتقال فأنا أريد أن أتصل بمحاميّ |
Bunu yapıyorum Çünkü eğer yapmazsam insanlar ölür. | Open Subtitles | أفعله لأنني لو لم أفعله، الناس تموت. |
- Çünkü eğer bir polis veya helikopter veya bir keskin nişancı dürbünü görürsem Ava'yı öldürürüm. | Open Subtitles | لأنني لو رأيت شرطياَ أو مروحية أو حتى وميض عدسة قناص سأقتل " إيفا " |
Ama sen... sen bütün dertlerimi çözeceksin Çünkü eğer sana Dickie Bennett'ten bahsedersem buraya gelecek ve beni öldürecek. | Open Subtitles | لكنك سوف تنقذ حياتي لأنني لو أخبرتك عن " ديكي بينيت " سوف يأتي لقتلي |
Kendimi sorumlu hissettiğim günler oldu... ve kalbime ağrılar girdi... Çünkü eğer ona ne olacağını bilseydim... onu asla gözümün önünden ayırmazdım. | Open Subtitles | "هناك أيام أشعر فيه بالذنب" "وقلبي يؤلمني" "لأنني لو كنت أعلم ما كان سيحصل له" |
- Çünkü eğer bir daha çalışırken içkili görürsem... | Open Subtitles | لأنني لو أمسكت بك تعاقر الخمر ... أثناء نوبة العمل مجدداً |
Tamamen mantıklı Çünkü eğer ben oraya girdiğimde, dışarı çıkamayabilirim Pelant'ı nasıl çalıştığını bilen tek sen varsın. | Open Subtitles | هذا منطقي تماما، لأنني لو دخلت ولم أتمكن من الخروج، أنت الشخص الوحيد الذي يفهم (بيلانت)، كيف يعمل. |
Olanları rapor edersem, benim bir Cylon casusu olduğumu düşünecekler. | Open Subtitles | لأنني لو التقرير ما حدث ، انهم ستعمل اعتقد انا وكيل سيلون. |
Çünkü ona, onun yapmak istediği şeyleri yapmak istemediğimi söylersem, onu yargılar gibi olacağım. | Open Subtitles | لأنني لو أخبرتها أنني لم أرد فعل الأشياء التي تريدنا أن نفعلها سيبجوا الأمر وكأنني أنتقدها |